Eşsözcü ve Temsilcilerimiz Derhal Serbest Bırakılmalıdır!

19.02.2018





Bilindiği üzere, Halkların Demokratik Kongresi Eşsözcümüz Onur Hamzaoğlu, bileşenlerimizden ESP Genel Başkan Vekili Fadime Çelebi, SYKP Eşbaşkanı Ahmet Kaya, Yeşil Sol Parti Eşsözcüleri Eylem Tuncaelli ve Naci Sönmez, SODAP Eşsözcüsü Kezban Konukçu ile DBP Eş Genel Başkan Yardımcısı Hacer Özdemir ve daha önce DBP  Eş Genel Başkanı Mehmet Arslan Afrin Savaşı’na karşı yaptıkları basın açıklaması gerekçe gösterilerek, HDP 3. Olağan Kongresinden hemen önce, 9 Şubat 2018 tarihinde haksız ve hukuksuz bir şekilde gözaltına alındılar.

Sekiz günlük gözaltı süresinden sonra 17 Şubat günü sabaha karşı çıkartıldıkları nöbetçi mahkemece Eşsözcümüz Onur Hamzaoğlu ve ESP Genel Başkan Vekili Fadime Çelebi hiçbir haklı gerekçe olmaksızın tutuklanırken, diğer arkadaşlarımız adli kontrol şartıyla serbest bırakıldılar. HDP eski Eşbaşkanı Serpil Kemalbay ise hala gözaltında tutuluyor. Öteki Eşsözcümüz Gülistan Kılıç Koçyiğit hakkında ise yakalama kararı bulunmaktadır.

Hiç kuşku yok ki; bu gözaltı ve tutuklamaların nedeni toplumsal mücadele ve demokratik muhalefet güçlerini, savaş karşıtlarını paralize etmek, siyaseten işlevsiz kılmak, kriminalize etmek ve gözdağı vermektir. Eşsözcü ve temsilcilerimiz derhal serbest bırakılmalıdır.

Uzun yıllardan beri gündemde olan ve özellikle mevcut OHAL rejimi altında ağırlaştırılıp yaygınlaştırılacak şekilde, her türlü muhalif çıkış “terörist”likle damgalanmakta, terör kavramı içine hapsedilmekte, böylece düşmanlaştırılmaktadır. Bu saldırı furyasından HDK ve HDP ile bileşen kurumlar daha fazla nasibini almaktadır. Farklı hiçbir sese, söze tahammülü olmayan Saray bütün baskı mekanizmalarını devreye sokarak muhalefeti sindirmeye çalışmaktadır. Bundan akademisyenler, gazeteciler, seçilmişler gibi bütün toplumsal kesimler etkilenmektedir.

Eşsözcü ve başkanlarımızın gözaltına alınması ve Eşsözcümüz Onur Hamzaoğlu ve ESP Genel Başkan Vekili Fadime Çelebi'nin haksız ve hukuksuz bir şekilde tutuklanmasının HDP'nin oldukça coşkulu ve kitlesel olarak gerçekleştirdiği 3. Büyük Olağan Kongresinin de rövanşı olduğunu değerlendiriyoruz. Bu tutuklamalar HDP kongresinin intikamını almaya da yöneliktir.

Baskının ve zulmün olduğu her yerde direniş de olacaktır. Adalet, özgürlük, eşitlik ve barış mücadelesi durmayacaktır.

Bu mücadele; 8 Mart'ta kadın özgürlük çığlığı ve isyanı olarak, Newroz'da halkların eşitlik ve özgürlük iradesi olarak, 1 Mayıs'ta işçi ve emekçilerin kapitalist sömürü düzenine karşı, insanca çalışma ve yaşama koşulları özlemi ve mücadelesi olarak alanlara yansıyacaktır.

Tüm bu baskılar faşizme karşı mücadele birlikteliklerinin oluşturulması ihtiyacının aciliyetini göstermektedir.

Halkların ve ezilenlerin eşitlik, özgürlük ve barış mücadelesi her koşulda sürecektir.


Vardık, varız, var olacağız.


HALKLARIN DEMOKRATİK KONGRESİ

YÜRÜTME KURULU