1 Eylül Dünya Barış Gününe, her geçen gün herkesi derinden yaralayan ağır bir savaş ortamında giriyoruz.
Yüzyıllardır bir arada yaşayan halklar ve inançlar arasına nefret tohumları ekilirken barışa her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyoruz. 1 Eylül kutlamalarının yaşadığımız topraklarda dünyanın başka yerlerinden çok daha fazla sahiplenilmesinin bir nedeni de budur. Son bir yılda çatışmaya geri dönülmesinin hiçbir sorunu çözmediğini, aksine ülkemizi ve coğrafyamızı kıyıcı bir savaş ortamına sürüklediğini gördükçe barış arayışıyla geçen önceki üç yılın değerini çok daha iyi anlıyoruz.
Ülkemizin yaşadığı sorunlar askeri yöntemlerle çözülmesi olanaksız siyasi sorunlardır ve ancak demokratik yol ve yöntemlerle çözülebilirler. Ülkemizi kavuran ve savaşı Kürt halkının yaşadığı bütün topraklara yayan savaş stratejisine son verilip Kürt Sorunu'nda müzakere masasına dönülmedikçe gençlerimizin kanı akmaya devam edecek, Türkiye'nin Rojava'yi cihatçı çetelerle işgal girişimi sorunu daha da içinden çıkılmaz bir hale sokacaktır.
Çatışmasız bir ortamın gerçekleşmesi, toplumsal barışa bir şans verilmesi için 500 günü aşkın bir süredir tecrit altında tutulan Sayın Abdullah Öcalan'ın ailesi, avukatları ve çeşitli toplumsal kesimlerle görüşmesinin sağlanması, bugün atılabilecek en önemli adımdır.
Barış, eşitlik ve adil bir ülke, dünya hayal değil. Farklı halk ve inançların beraber, eşit ve kendi kendilerini yöneterek yaşadıkları demokratik bir dünyanın mümkün olduğunu bilerek inanarak halklarımızın 1 Eylül Barış Günü'nü kutluyor, düzenlenecek 1 Eylül mitinglerine katılmaya, alanlarda barışı, kardeşliği ve eşitliği savunmaya çağırıyoruz.
Halkların Demokratik Kongresi Eşsözcüleri
Gülistan Kılıç Koçyiğit
Ertuğrul Kürkçü