Emekli aylıklarına yapılan temmuz zamları, bankaların pazar paylarını artırmak ve karlarını daha yüksek miktarlara çıkarmak amacıyla yoğun bir kampanya başlatmasına neden oldu. Bu yüzden emekliler son iki haftadır maaşlarının yattığı bankaların verdikleri promosyonlarla yatıp kalkıyor.  Adeta açık artırmaya dönen maaş promosyonları 3 yıllık 750 TL’den 8250 TL ye kadar değişmekte, emekliler de o bankadan bu bankaya savrulmakta, yetersiz ve açlık sınırının altındaki aylıklarına hiç olmazsa küçük bir katkı sağlamaya çalışmaktadırlar.

Emeklileri bu hale mahkum eden, bankaların önünde oluşan aşağılayıcı kuyrukların temel sebebi AKP iktidarı ve tek adam rejiminin uygulamaları ve sınıfsal tercihleridir.

Tercihini sermaye şirketlerinden, savaştan, rantiyelerden yana yapan siyasi iktidar, emeklilerin insanca yaşamasının koşullarını sağlamak yerine, milyonlarca emekliyi açlığa, vahşi kapitalizme ve piyasanın acımasızlığına terk etmektedir.

Bu da yetmezmiş gibi, yapılan her haksızlığa, adaletsizliğe, eşitsizliğe tepki gösterilmesini engellemek üzere fetva adıyla değerlendirme yapan Diyanet İşleri Başkanlığı "Promosyonda faize benzerlik vardır. Emekliler bunu alsa bile kendileri ve bakmakla yükümlü oldukları yakınları için kullanmasın; ihtiyacı olan fakir fukaraya dağıtılsın."  diye açıklama yaptı.

Son model arabalara binmekte, kendilerine İngiltere'de ev almakta bir sakınca görmeyen; kendi paralarını kur korumalı mevduat adıyla faizle işleten, bankaların %400'ü aşan karlarını görmezden gelen; soyguna, talana, peşkeş çekmeye sessiz kalan Diyanet İşleri Başkanlığı iş emekliye ödenecek olan promosyonlarla gelince büyük bir utanmazlıkla "emekliler promosyon almasın, çünkü faiz haram" demektedir. Diyanet İşleri Başkanlığı, din gibi inançla sınırlı olan iştigal alanında dahi sermayenin borazanlığını yapmakta, emekli ve yaşlıların açlık ve ölüm sınırının altında olmalarına çanak tutmaktadır.

Çünkü varlık sebebi inananlara değil, sermayenin en gözü dönmüş iktidarı olan AKP-MHP rejimine hizmet etmektir.

Sermayenin, kapitalizmin, siyasi iktidarın ve onun borazan kuruluşlarının karşısında emekliler ve yaşlılar çaresiz değildir.

Kendi geleceklerine sahip çıkarak, yerel meclisler başta olmak üzere her düzeyde örgütlenerek, demokratik tepkilerini göstererek, sermayenin, siyasi iktidarın kendilerini ve bütün emekçileri yoksullaştıran politikalarını geri püskürtecek ve bunlara rıza üretmeye hizmet eden Diyanet İşleri Başkanlığı gibi kurumlardan haklarını alacaklardır.

Kimsenin şüphesi olmasın ki, geleceğimizi örgütlenerek ve mücadele ederek kazanacağız.

Örgütlü halk yenilmez.

HDK Emekliler ve Yaşlılar Meclisleri