Dün DAİŞ bugün AKP-MHP Bombalıyor
Türk devleti bu gece Rojava'ya ve Ezidilerin kutsal toprakları Şengal'e savaş uçaklarıyla sivil ve askeri hedeflere bomba yağdırdı. Tek adam rejiminin oylandığı 16 Nisan'da yapılan referandumda yenilen, zafer kazanamayan AKP- MHP faşist cephesi Rojava'da ve Şengal'de zafer peşine düştü.
AKP-MHP ittifakı bir süredir yüksek sesle dillendirilen, ırkçı şoven kesimleri tatmin edecek bir hamle peşindeydiler. Faşist cephe Hayır cephesini bölme ve etkisiz hale getirmenin bir aracı olarak da Rojava ve Şengal'e saldırdı. En başından beri hedeflenenin savaş olduğunu çokça dillendirdik. Evet demek aynı zamanda savaşa da evet demekti. Bu saldırı ile bu öngörü de doğrulanmış bulunuyor. Muhtemeldir ki, bu savaşı içeriye de taşımayı hedefliyorlar.
Türk devleti asıl olarak bu saldırılarla Kürt halkının iradesini kırmayı ve üzerinde psikolojik baskıyı süreklileştirmek istiyor. Rojava devrimini ezerek Kürt halkının ve Ezidi ve Süryanilerin bölgede kendi kendisini yönetmesini, özgür bir yaşam kurmasını engellemek istiyor. Bu saldırılar sadece Kürt halkına karşı yapılmamıştır. Fakat aynı zamanda bölge halklarına karşı yapılmış bir saldırıdır. Böylece bu saldırıyla Türk devleti savaşın bölgeye yayılmasının fitilini ateşlemiş bulunuyor.
Faşist cephe, Rojava'yı kuşatmak için Şengal'i işgal etmek ve böylece tecavüzcü, katil sürüsü DAİŞ çetelerine alan açmak istiyorlar. Bu saldırılar dün de bugün de DAİŞ- AKP ortaklığı sürdüğünü göstermektedir. Bu ortaklığa bugün MHP'de dahil olmuştur. DAİŞ, Şengal'e saldırdığında ve işgal ettiğinde Türk devletinin desteğini almıştı. Keza DAİŞ Rojava devrimini ezmek için katliam yaptığında baş destekçisi Saray iktidarı olmuştu. Şimdi DAİŞ faşist çetelerinin yapamadığını doğrudan AKP-MHP faşist ittifakı yapmaktadır. DSG güçlerinin Rakka'yı özgürleştirme hamlesinde sonuca doğru gittiği koşullarda bu saldırılar DAİŞ'e nefeslenme imkanı da yaratmayı da amaçlamaktadırlar. Tüm bu saldırılar ne yazık ki, KDP'nin destek ve yardımı ile yapılmaktadır. Saldırıya karşı dünyanın sessiz kalması zimmi bir anlaşmaya da işaret etmektedir.
Halkların Demokratik Kongresi olarak Şengal ve Rojava'ya yönelik bu saldırıları nefret ve şiddetle kınamaktadır. Türk devleti Şengal ve Rojava'ya karşı geliştirdiği saldırılara son vermelidir. Tüm barış ve demokrasi güçlerini savaşa ve saldırganlığa karşı sesini yükseltmeye çağırıyoruz. Savaşa ve bölgesel saldırganlığa HAYIR diyoruz.
HALKLARIN DEMOKRATİK KONGRESİ
YÜRÜTME KURULU