Demokrasiyi halklarımıza çok gören egemenlere karşı kurtuluş yolu arayan gençlerin, emekçilerin yolunu siyasi ve askeri darbe ile kesen 12 Mart faşizminin idam ederek katlettiği Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ı ideallerine bağlılığımızla yâd ediyoruz.
Onlar, alacakaranlık bir vakitte, “Yaşasın Türk ve Kürt halklarının bağımsızlık mücadelesi!”, “Yaşasın İşçiler ve Köylüler!”, “Yaşasın Devrimciler!” diyerek veda ettiler. Onların açtığı yoldan devam edenler, her alacakaranlıkta bu sözlerle yönlerini doğrulttular. Onlar, aradan geçen yıllara karşın gençliğin ve ezilen halklarımızın yüreğinde ve bilincinde yaşamaya devam ediyorlar.
Ta ezelden gelen isyancıların dediği gibi, “Eğer insanlığın çoğunluğu için etkili olabileceğimiz yeri seçmişsek, hiçbir yük bizi kamburlaştıramaz.” Onlar da sadece Türkiye ve Kürdistan halklarının değil, Ortadoğu’nun ve tüm dünya halklarının emperyalist kapitalizmin cenderesinden kurtuluş mücadelesinde etkili bir yer almak için en öne atıldılar. Kendilerini kuşatan resmi ideolojinin heyulalarıyla mücadele ederek, Latin Amerika’dan Kara Afrika’ya, Uzak Asya’ya, eşitlik ve özgürlük için mücadele edenlerle kopmaz bağlar kurarak yürüdüler. Gençliğin isyanlarını devrimcileştirerek pratikleştirdiler.
Bu yüzden kapitalist sisteme karşı verilen mücadelemizin esin kaynakları olmaya devam ediyor Denizler.
Kapitalist düzenin yarattığı eşitsizliklere, adaletsizliklere karşı gelişen halk mücadelesinin darbelerle engellendiği her buhran döneminde olduğu gibi, şimdi de emekçiler kölelik dayatmalarına maruz bırakılıyor, doğa her zamankinden daha fazla yıkıma uğratılıyor, halklarımızın demokrasi, eşitlik ve özgürlük talepleri faşizan uygulamalarla kırılmaya çalışılıyor. Dünya emperyalist kapitalist sisteminin yaşadığı krizle birleşen pandeminin yarattığı bu özel konjonktürde, “siyasi soykırım” operasyonları ile halkların demokratik hareketini engelleyerek, bir kez daha egemenliklerini ihya etmek istiyorlar. Siyasi darbelerle tahkim ettikleri Saray Rejimi, polis ve yargı operasyonları ve pandemi yasakları ile halklarımızın örgütlü mücadelesini dağıtmak, teslim almak istiyor. Aşağı bakmamızı, baş eğmemizi istiyorlar.
Baş eğmiyoruz, teslim olmuyoruz, itaat etmiyoruz.
Denizler’in anısında saklı olan, egemenlerin bize “bol” gördükleri demokrasiyi toplumsal yaşamın her alanında kurarak mücadele etmeye devam edeceğiz.
Halkların Demokratik Kongresi
Yürütme Kurulu