12 eylül öncesinin siyasi ikliminde gerçekleşen Çorum katliamı sebepleri, sonuçları ve failleri bakımından hala aydınlatıl(a)mamış , yüzleşil(e)memiş toplumsal bir yaramızdır.

29 mayıs ve 4 temmuz 1980 tarihleri arasında gerçekleşen katliam iki aşamalı olarak yaşanmıştır. 27 mayıs 1980 tarihinde MHP Genel Başkan Yardımcısı Gün Sazak'ın öldürülmesi bahanesi ile başlayan gerginlikler 31 Mayıs 'a kadar sürmüştür. Ülkücüler tarafından kitlesel bir linçe dönüşen saldırılar katliamı da beraberinde getirmiştir. Çorum'da Alevilerin yaşadığı Milönü mahallesi 1başta olmak üzere bir çok mahallede Alevilere ait evler ve işyerleri yağmalanmış, insanlar ya kan kaybından, ya yakılarak ya da  silahla vurularak öldürülmüştür. Bütün bu olaylar devam ederken 3 Temmuz günü "Aleviler camii bombaladı" senaryosuyla katliamın 2. aşaması hayata geçirilmiştir. 3 Temmuzda sokağa çıkma yasağı ilan eden hükümet 4 Temmuzda yasağı kaldırmış ve toplumsal muhalefet diye tanımladığı saldırıları izlemekle yetinmiştir. Katliamda 57 kişi öldürülmüş ve yüzlerce kişi yaralanmıştır. Alevi mahallelerindeki direniş ise  daha fazla insanın hayatını kaybetmesinin önüne geçmiştir. 

38 yıl önce yaşanan bu katliam 12 Eylül darbesine giderken önemli bir kilometre taşıdır. Toplumsal kesimlerin, mezhepsel, kültürel farklılıkları bir zenginlik olarak görülmek yerine birbirlerine karşı birer silaha dönüştürülmüştür.

Bugün de yaratılmaya çalışılan kutuplaşmanın altında yatan zihniyet aynıdır ve mahkum edilmelidir. 

38. Yıl dönümünde Çorum katliamında yaşamını yitirenleri saygıyla anıyor, katliamın aydınlatılması ve sorumlularının mahkum edilmesi  için mücadele içinde olacağımızı yineliyoruz.