11
Mart, Berkin Elvan’ın ölüm yıldönümü. Gezi isyanı günlerinde “ekmek almak için”
çıktığı sokakta polisin ateşlediği gaz kapsülü başına isabet ettikten sonra
komaya giren o kara gözlü çocuğun hayatta kalma mücadelesi direnişin kendisiyle
özdeşleşti. Berkin kendisinden önce ve kendisinden sonra devlet güçlerince
hayatlarına son verilen diğer çocuklar gibi halklarımızın isyanının simgeleri
arasına katıldı. Ama onun ölümle uzun süren mücadelesi ülkedeki tüm muhalefet
dinamiklerinin, Gezi’yle birlikte yeni bir umuda uyanan, kalpleri demokrasi ve
özgürlük için çarpan herkesin duygu ortaklığının tercümanı oldu.
Berkin’in
ölümü, AKP iktidarının, özgünlüğü şiddetsizliğinde olan Gezi İsyanı boyunca,
gençlere, gösteri yapan, direnen herkese ayrım gözetmeden gaz bombaları,
tomalar ve her türlü araçla, insafsızca saldırmasının kaçınılmaz bir sonucuydu.
Berkin’le birlikte 7 genç daha hayatlarını kaybettiler. Binlercesi yaralandı,
yüzlercesi uzun süren rahatsızlıklara ve kalıcı sakatlıklara uğradı. Ne
Berkin’in ne diğerlerinin ölümünün suçluları ortaya çıkarıldı. AKP devleti,
görevlilerinin demokratik protesto haklarını kullanan yurttaşlara, gençlere ve
kadınlara karşı her türlü araçla işledikleri suçları karanlıkta bırakmak için
elinden gelen bütün imkanları kullandı. Gezi suçları hala aydınlığa
kavuşturulmadı, yargı önüne çıkarılmadı.
Berkin’i
düşünürken 12 yaşındayken havanla vurulan Ceylan Önkol, Cizre’de katledilen 3
aylık bebek Miray ve Suriye iç savaşından kaçarken babasının ellerinden kayıp
Ege’nin sularında hayatını kaybeden Aylan Kurdi gibi çocuklarımızı da
hatırlıyoruz. AKP hükümetinin 7 Haziran sonrasında uygulamaya soktuğu topyekün
savaş konsepti çerçevesinde ilan edilen sokağa çıkma yasakları 40’a yakın
çocuğun da sonu oldu. Yüzlercesi ağır/hafif yaralandı, annesiz ve babasız
kaldılar. Süregiden kuşatmalarda başka birçok çocuğun da hayatından endişe
ediyoruz.
Çocukların
yürek burkan ölümleri, hepimizi savaşın katlanılamaz acıları ve bu acıların
kaynağı üzerine bir kez daha düşünmeye davet ediyor. Bir devlet çocuklarına
nasıl davranıyorsa odur. Her çocuğun eşit, özgür ve onurlu birer birey olarak,
barış içerisinde, iyi ve mutlu bir yaşam sürme hakkı var ama bu haklarını doya doya
yaşayamayanların sayısı milyonlarca. Çocuklar, en elverişsiz koşullarda yaşam
mücadelesi veriyor, sayıları bir milyona varan çocuk acımasız koşullar altında
işçilik yapıyor, çocuk yurtlarında ve cezaevlerindeki hak ihlalleri, çocuğa
karşı cinsel şiddetin cezasızlığı süregidiyor.
Berkin Elvan’ın ölüm yıldönümünde bu topraklarda çocuklarımız için
yaşanılabilir bir toplumu yeniden kurma, Berkin’in anısını yaşamları zalimlerin
elinde sönmüş bütün çocukların anılarıyla birlikte demokrasi, barış, eşitlik ve
özgürlük mücadelemizde yaşatma kararlılığımızı paylaşıyoruz.
11 Mart 2016
HDK Eşsözcüleri
Gülistan Kılıç Koçyiğit-Ertuğrul
Kürkçü