MART KATLİAMLARA KAŞI DİRENİŞİN ADIDIR.
BEYAZIT’I, HALEPÇE’Yİ, GAZİ’Yİ UNUTMADIK UNUTTURTMAYACAĞIZ.

Yakın tarihe baktığımızda, Mart ayı katliamlar ayı olmakla birlikte aynı zamanda, kitlesel katliamlara karşı; direnişin, karşı koyuşun, mücadelenin yükseldiği, Newroz ateşinin de yakıldığı bir aydır.

Ekonomik krizinin derinleşmesi, emperyalistlerin ve işbirlikçi iktidarın krizin faturasını halklara, işçi, emekçilere çıkarmaya çalışması, bunun karşısında 68 kuşağının öncülüğünde gelişen toplumsal muhalefet ve mücadelenin yükselmesini de öncülüğünde gelişen toplumsal muhalefet ve mücadelenin yükselmesini de beraberinde getirmesinin sonucunda 12 Mart 1971’de faşist cunta, egemenler adına, siyasal iktidarı ele geçirdi. İktidar her türlü zora başvurarak, çıkarlarını ve isteklerini süngü gücüyle yerine getirirken, halkın yiğit önderlerini; Denizleri idam sehpalarında, Mahirleri Kızıldere’de, İbrahimleri işkencede, Sinanları, Ulaşları dağlarda, sokaklarda katlettiler… Unutmadık…

16 Mart 1978’de İstanbul Üniversitesi’nden çıkan öğrencilerin üzerine bomba atılarak 7 öğrencinin katledilmesinin, onlarca öğrencinin yaralanmasının üzerinden 35 yıl geçti, açılan davalar zaman aşımına uğratıldı ve düşürüldü… Unutmadık…

12 Mart 1988’de Irak’ta Saddam’ın emriyle, 5000 Kürdün kimyasal bombalarla yok edildiği Halepçe katliamının da 25. yılındayız. Unutmadık…

!2 Mart 1995 günü akşam saatlerinde, İstanbul’da Alevilerin yoğun olarak yaşadığı Gazi Mahallesi’nde, kontrgerilla timi, şoförünü öldürerek gaspettiği ticari taksiden kahvehanelere kurşun yağdırdığı, Halil Kaya adlı Alevi dedesinin hayatını kaybettiği 5’i ağır 25 kişinin yaralandığı devlet destekli katliamın da 18. yılındayız. Olaylar Ümraniye’ye sıçradı, tepki göstermek isteyen insanlar üzerine katliamın bir parçası ve davamı olarak polislerce kurşun yağdırıldı. Olayların sonunda Gazi’de 12, Ümraniye’de 5 kişi yaşamını yitirdi, yüzlerce insan yaralandı. Gazi katliamının sorumluları devlet tarafından korundu kollandı ve ödüllendirildi. Gazi ayaklanmasının sorumlusu olarak gösterilen Hasan Ocak gözaltına alınarak kaybedildi. Daha sonra öldürülmüş halde bulundu. Unutmadık…

Dünden bugüne, Dersim’den Roboski’ye, Maraş-Çorum’dan Sivas’ katliamlarla yazılan bu tarih, devletin sivil faşistleri de kullanarak halklara, muhalif kesimlere, devrimcilere, işçilere, emekçilere, kadınlara, çocuklara karşı uyguladığı kitle imha politikalarının bir sonucudur. Günümüzde Kürt halkına, işçilere, emekçilere, kadınlara, gençlere, sisteme muhalif tüm kesimlere yönelik devlet saldırıları devam ediyor.

Halkların Demokratik Kongresi olarak, katliamları unutmadık, unutturmayacağız, katliamcılardan hesap sormaya devam edeceğiz.

Türkiye’de adil demokratik onurlu barış sağlamak için mücadele edeceğiz.

Mart ayında gerçekleştirilen devlet destekli katliamları lanetliyoruz. Katliamlarda yaşamını yitirenleri saygıyla anıyoruz.

HDK Ankara Yürütmesi