Anacağız Ama Gezi Bizim İçin "Anı" Değil!

30.05.2019

Gezi direnişinin altıncı yılında, yaşamı savunmak için canını sunan canlarımızı anmak üzere karanfillerimizle yarın yine Gezi Parkı’nda olacağız.

Anacağız ama Gezi bizim için anı değil.

HDK olarak Gezi direnişinde temel fikrimizin cisimleştiği anlardan birini görüyoruz.

Halkların, mücadelelerin, taleplerin astsız üstsüz bir araya gelerek, bildik temsili yapılara umut bağlamadan, yaşama ve yaşam alanlarına sahip çıkma iradesiyle kendi ortak eylemliliği içinde örgütlenebildiğinin resmidir Gezi. Türkiye halklarının belleğinden silinmeyecektir ama anıdan çok güncel arayışımızdır.

Altı yıl önce hayvan haklarından özgür internete, “Benim bedenim, benim kararım” diyen kadınlardan sınav yolsuzluklarını protesto eden liselilere, devletin ve sermayenin cenderesine karşı ne kadar ses varsa birbirine katılarak yükselmesi, silahların sustuğu, asker ya da gerilla cenazesi gelmeyen bir dönemde mümkün oldu. Batı kentlerinde yaşayanlar, yönetenlerin düşman bildiklerini düşman bilmek zorunda olmadıklarını gördü. Erdoğan ve yakınlarının nobran, yasakçı, halkı ve değerlerini aşağılayan tutumunun biriktirdiği öfke Kürtlere karşı birikmiş önyargıları yendi ve Topçu Kışlası’nı kabullenmeyen İstanbul, kalekolları kabullenmeyen Kürdistan’la buluştu. Sonraki her kazanımımızı bu buluşmayı ileriye götürüp derinleştirdiğimiz ölçüde sağladık.

Gezi’de bir başka âlem, yeni bir yaşam isteği dile getiriliyordu ama direnişin başlangıçtaki talebi bir mahkeme kararının yerine getirilmesiydi. Direnenler hukuku savunurken, yönetenlerin kendi yasalarını uygulamamak için seferber olduğunu daha sonra da gördük. İmralı’da yasalara aykırı olarak uygulanan mutlak tecridin kaldırılması yolunun ancak ölüm sınırına varan kitlesel açlık grevleriyle açılabilmesi, seçim güvenliğinden sorumlu Yüksek Seçim Kurulu’nun yangın çıkarmakla görevli bir itfaiye teşkilatı gibi çalışması en yakın örnekler.

24-25 Haziran’da ilk duruşması yapılacak olan Gezi davasında da, kolluk güçlerinin sistematik saldırısıyla yitirdiğimiz canların, binlerce yaralının, yüzlerce kalıcı sakatlığın sorumluları değil, Gezi’nin örgütleyicisi ve sponsoru (!) olduğu iddia edilen 16 kişi suçlanıyor. Altı yıl önce Taksim’de ve Taksim’e dönüşen her yerdeki milyonlarca insanın kendileri dışında örgütleyiciye, sponsora ihtiyacı olmadı. Gezi hepimiziz. Hepimiz Gezi’deydik. 31 Mayıs saat 19.00’da Gezi Parkı’nda, 24-25 Haziran’da Silivri’de bunu bir kez daha söyleyeceğiz.

HDK YÜRÜTME KURULU