8 MART RUHUYLA
HAYIR KAZANACAK KADINLAR KAZANACAK!
Kadın özgürlüğü, baharın coşkusu ve yaşamdan aldığımız güçle tüm karanlığa, tiranlığa, adamlığa inat Türkiye, Kürdistan ve dünyanın dört bir yanından kadın yoldaşlarımızla beraber bir 8 Mart sürecini daha omuzlamanın coşkusunu yaşıyoruz.
Kadınların yaşamlarını ve bir bütün yaşamı savunduğu bu güne maalesef elim bir kazayla girmiş bulunuyoruz. 7 Mart 2017 tarihinde, Ankara’da yapılacak olan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlamasına gelmek üzere Bursa'dan yola çıkan Türk Metal Sendikası üyesi, otomotiv yan sanayi üretimi yapan 7 kadın işçinin(Leyla Çiçek, Meyse Keskin, Özlem İnan, Fatma Hacıoğlu, Güleydan Sezer, Elvan Mutlu, Leyla Yalçın) yaşamını yitirdiği, çok sayıda yaralı kadının tedavi altına alındığı kaza hepimizi bir kez daha sarstı. Dün yaşamını yitiren bütün kadın yoldaşlarımızı, özgürlük, demokrasi ve devrim mücadelesinde yaşamını yitiren tüm kadınları bir kez daha sevgiyle anıyoruz.
Bugün 8 Mart!
İro 8’ê Adarê ye !
Hapsedilmeye çalışıldığımız tüm sınırlara inat, günlerdir her yerde, her dilde, her renkte alanlardayız, kadın tarihinden aldığımız güçle, Amazonlardan, Cadı kadınlara, Paris'in kadın komünarlarından, partizanlara, Clara, Roza, Krupskaya, Alexandra'lardan Sara'lara, Mirabel Kardeşlerden Seveler'e, Kolombiya barışından Şengal'e güneşin kadınlarına, Kerbela'da Zeynep'lerden LBTİ kadınlara hep birlikteyiz. Morun, Kızılın, Gökkuşağının renkleriyle direnişteyiz. 158 yıl önce eşit bir yaşam için, insanca çalışma koşulları için, erkek işçilerle eşit iş talepleri için, İşçi kadınların greviyle başlayan 8 Mart'la bugün KHK'larla işten atılan tüm emekçi kadınların mücadelesiyle direnişi büyütüyoruz. Faşizme, kapitalist patriarkaya tüm sömürü biçimlerine karşı emeğimiz, bedenimiz, kimliğimiz için yeryüzünü ve gökyüzünü özgürleştireceğimizi çok iyi biliyoruz.
Kadının fıtratında "Evet" var diyenlere inat, tüm kazanımlarımızın "Hayır’dan geçtiğini çok iyi bilerek, OHAL'e de, Tek-Çok bütün adamlık biçimlerine de, Faşizmi kurumsallaştırmaya çalışan Anayasa'ya da HAYIR diyerek, Hayır'ımızla yaşamı yeniden var edeceğiz.
Tüm darbelere, cuntalara, OHAL'e, savaşa, yok sayılmaya HAYIR!
Bedenimizin kontrol edilmesine, yasaklara, baskılara HAYIR diyoruz!
Bugüne kadar savaşlara, tecavüz yasalarına, tüm darbelere, çocuk istismarına, emeğimizin gasp edilmesine HAYIR dedik. Her HAYIR'ımız yaşamı yok etmeye çalışanlara karşı yeni bir zafer oldu.
Şortumuzla, kahkahamızla, parklarda spor yaparak, tanklara karşı zılgıtlarımızla, beyaz tülbentlerimizle, tutsak edilen siyasi iradelerimizle HAYIR dedik. Her HAYIR'ımız HAYIR'ı daha da büyüttü.
Şimdi bir kez daha, erkek şiddetine, onu besleyenlere, yargısına, polisine, siyasetçisine, "başkanına" Hayır diyoruz.
Bir gecede KHK’larla işten çıkarılan tüm emekçi kadınlar için Hayır diyoruz.
Bütün savaş politikalarına, yıkılan yakılan Cizre, Sur, Nusaybin, Şırnak için, katledilen tüm kadınlar için Hayır diyoruz.
Minbiç'te birbirine sarılan kadınların iradesiyle, Rojava’dan yükselen kadın devrimi için Hayır diyoruz.
Polonya’dan, Amerika'ya, Meksika'ya, Kolombiya'ya umudumuzu büyüten tüm kadınlar için Hayır diyoruz.
Faşizm tarafından rehin alınan siyasi irademiz olan tüm kadınlar, vekilliği hukuksuzca düşürülen Figen Yüksekdağ şahsında tüm kadın tutsaklar için Hayır diyoruz.
Bugün faşistler tarafından Bilgi Üniversitesi'nde, İstanbul Üniversitesi'nde saldırıya uğrayan kadın öğrenciler için Hayır diyoruz.
8 Mart'ta dünyanın dört bir tarafında yükselen kadın grevini selamlıyoruz. Şiddetinize, Tek adamlığınıza, Savaşınıza karşı baharı var edecek gücümüzle Hayır diyoruz, yaşamı var ediyoruz.
HDK Kadın Meclisleri