2. Demokrasi ve Barış Konferansı başladı

18.10.2014

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) tarafından gerçekleştirilen 2. Demokrasi ve Barış Konferansı İnşaat Mühendisleri Odası Konferans Salonunda başladı. Konferansa aralarında DTK Eş Başkanı Hatip Dicle, HDP Mardin Milletvekili Erol Dora, AKP eski Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, DBP Eş Başkanı Kamuran Yüksek, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Gültan Kışanak, SDP Genel Başkanı Rıdvan Turan, Akademisyenler Fatma Gök, Maya Arakon, Ahmet Özer, KESK Eş Başkanları Lami Özgen, Şaziye Köse, ÖDP Eş Başkanı Alper Taş, Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy, EHP Genel Başkanı Sibel Uzun, PSAKD Genel Başkanı Müslüm Doğan, Hacı Bektaş Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez, Mazlum-Der Genel Başkanı Faruk Ünsal, TTB Merkez Konseyi Üyesi Hüseyin Demirdizen, DÖKH aktivisti Ceylan Bağrıyanık, SHP eski Milletvekili Ziya Halis, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, Barış için Kadın Girişimi aktivistleri, TİHV Başkanı Şebnem Korur Fincancı ve çok sayıda kişi katıldı.

"Çözüm ve barış için demokrasi ve eşitlik" yazılı pankartların asıldığı toplantının açılış konuşmasını yapan Mehmet Tarhan, yapılacak olan konferansa ilişkin bilgi verdi. Divan başkanlığına HDK Eş Sözcüsü ve Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü seçildi. Kürkçü gelinen aşamada Türkiye'nin çözümden çok savaşı konuştuğunu belirterek, "Bizim işimiz barışı gerçekleşebilir kılmaktır. Türkiye'deki tek barış dinamiğinin biz olmadığını biliyoruz ama önümüze gelen işi yapmaktan kaçınamayız" şeklinde konuştu. Umudu diri tutmaları gerektiğini belirten Kürkçü, umut olmadan barışın olmayacağını belirterek, "Bunun için gerekirse ötekilenmeyi, aşağılanmayı göze alması şart" şeklinde konuştu.

Düzenledikleri ilk barış konferansı ile şimdi yaptıkları konferans arasında geçen zamanda önemli gelişmeler yaşandığını dile getiren Kürkçü, "Barışın öncüsü olan Kürt halkının önderi Sayın Abdullah Öcalan'ın kararlı duruşu, Kürt halkının elinden gelen imkanlardan fazlasını yapması, barışı zedeleyen bütün girişimleri boşa çıkarmak için gösterdiği basiret ne kadar çok fedakarlığın devrede olduğunu görmemizi sağlar" dedi.

Kürkçü konuşmasında, Suriye'de yaşanan durumu da dikkat çekerek, IŞİD'i kast ederek, "kendisine İslam devleti süsü veren çetenin Kürt halkına yönelik amansız saldırıları, Türkiye'deki barış konusunda yeni terimler geliştirdi" diyen Kürkçü, hiç kimsenin barışı Suriye ve Irak'taki gelişmeleri görmezden gelerek ele alamayacağını dile getirdi. "Kobanê'deki muazzam direniş, IŞİD kuşatmasının karşısındaki muazzam duruş, bütün insanlığın ilgisini üzerine çekti" diyen Kürkçü, "Bugün hala Türkiye de barıştan bahsedebiliyorsak Kobanê sayesindedir. İyi ki Kobanê var. İyi ki Kobanê halkı direniyor. Eğer Kobanê düşmüş olsa, düşecek olsa hiç birimizin barıştan bahsetmeye ne yüzü nede hakkı olabilir" şeklinde konuştu. Kürkçü, "İyi ki Kobanê iki aydır direniyor ve Türkiye'deki barışı ayakta tutuyor" ifadelerini kullandı.

Kürkçü barış için mücadele edenlerin Kobanê'nin yardımına koşmaları gerektiğini belirterek, "Bu barışa yaptığımız en önemi katkılarından biridir. Bu katkı iktidar çevrelerinden ilgi görmüyorsa, biz bir daha inancımızı buradan ifade edeceğiz" dedi. Kürkçü, "Her büyük çatışma büyük bir barışa gebedir. Bitmemiş bir çatışma savaş insanlık tarihinde yoktur" şeklinde konuştu. Herkese de seslenen Kürkçü, "Barış bizim kazanabileceğimiz en büyük mükafattır" dedi. Kürkçü, konuşmasını barış ve demokrasi mücadelesinde hayatını kaybedenler için solandakileri saygı duruşuna davet etmekle bitirdi.

18.10.2014