Emperyalist devletler ile Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar gibi bölge devletlerinin desteklediği IŞİD çetesi, Irak ve Rojava’da insanlık dışı saldırılarına her gün bir yenisini ekliyor.

IŞİD’in Haziran ayında Musul’u işgaliyle gelinen aşama adeta bir halklar soykırımına dönüşmüştür. Şiiler, Aleviler, Süryaniler, Ermeniler, Kürtler; ya din değiştirmeye ya da göç etmeye zorlanıyor, büyük katliamlara uğruyorlar. Mart ayında El Nusra saldırısıyla Kesab’dan göç etmek zorunda kalan Ermeniler ve IŞİD’in Musul’a saldırısıyla Ninova çevresindeki topraklarını terk etmek zorunda kalan Süryaniler bu coğrafyada binlerce yıldır yaşayan halklardır. Musul’u işgalin ardından ellerindeki ağır silahlarla, Şiilerin ve Kürtlerin yoğun yaşadığı bölgelere saldıran IŞİD, tüm bölgeye ölüm saçıyor.

3 Ağustos’ta, Rojava sınırında yer alan ve Ezidi Kürtlerin kutsal kenti olan Şengal, IŞİD tarafından işgal edildi; katliamdan kaçan on binlerce insan, çoluk çocuk Şengal dağlarına sığınmak zorunda kaldı. Hala dağlarda açlık ve susuzluk nedeniyle ölümle karşı karşıyalar. Adeta seyirci koltuklarından bu saldırıyı izleyen dünyanın yapması gereken binlerce yıldır yaşadıkları zulüm ve katliamlarla nüfusu azaltılmış bu kadim halkın en temel insan hakkı olan “yaşam hakkı”na sahip çıkmak ve bu vahşete karşı sesini yükseltmek olmalıdır.

Suriye’de IŞİD saldırılarına karşı büyük bir direniş sergileyen YPG güçleri Şengal halkının can güvenliği için hemen bölgeye gelerek halklar dayanışmasının güzel bir örneğini sergilemiştir. Ardından KCK’nin çağrısıyla KCK, PYD ve KDP güçleri de IŞİD’e karşı mücadeleye başladılar. Ancak, hemen 3 gün sonra, bu kez Maxmur kampına saldıran IŞİD’i durdurmak için Kürt, Türk, Arap, Ermeni, Süryani ve bütün bölge halklarının büyük dayanışmasını örmek gerektiği ortaya çıkmıştır.

Bizler, Halkların Demokratik Kongresi olarak, bu görevin gereklerini yerine getirmekten bir an bile geri durmayacağımızı ilan ediyoruz.

Başta Türkiye devleti ve AKP hükümeti olmak üzere bütün bölge devletleri IŞİD’e sağladıkları lojistik, askeri ve siyasi desteklerini geri çekmeli; uluslararası kamuoyu zulme uğrayan halkların hakkını savunmak için sesini yükseltmelidir. Emperyalist devletlerin ve bölge kapitalist güçlerinin kendi çıkarları uğruna Ortadoğu’yu savaş alanına çevirmesine “dur” demenin, halklar arasında eşit, özgür bir birlikteliği örmenin zamanı gelmiştir.

Tüm demokrasi güçlerini, tüm halklarımızı; Ezidilere ve bölgede yaşayan tüm halklara ve inançlara yönelik IŞİD saldırıları karşısında birlikte davranmaya ve dayanışma seferberliğine çağırıyoruz.

Yaşasın Halkların Kardeşliği!
Yaşasın Halkların Dayanışması!

Halkların Demokratik Kongresi Yürütme Kurulu
8 Ağustos 2014