2013 yılı Newroz’u 17 Mart’ta Türkiye’nin dört bir yanında başlayan kutlamalarla karşılandı. Milyonlarca insan Türkiye’nin dört bir yanında meydanlara çıktı. Barış ve eşitlik, demokratik çözüm ve demokratik cumhuriyet, demokratik kurtuluş, Öcalan’a özgürlük taleplerini haykırdı.
Kürt halkından yükselen barış ve çözüm talepleri her kesimde bir kez daha duyuldu.
Ama bu taleplerden rahatsız olan, halkların eşitlik içinde bir arada yaşama iradesine karşı çıkanlar da boş durmadı.
Erzurum'da Newroz mitingi sonrasında, BDP İl Örgütü binasına ırkçı bir grup saldırdı. İçerde bulunan 8 yurttaş atılan taşlarla yaralandı. İstanbul'da Kazlıçeşme Meydanı’nda yüzbinlerce insanın coşkulu ve barışçı bir şekilde kutladığı Newroz'un ardından dağılan gruplara ırkçılar bıçaklarla saldırdı, 6 kişi yaralandı. Sakarya'da Newroz kutlamalarının ardından alandan ayrılan yurttaşlara taş ve sopalarla saldırı düzenlendi. En az 7 yurttaş yaralandı. Kocaeli'de Newroz kutlamasının ardından şehir merkezine doğru yola çıkan bir yurttaş, bir grubun bıçaklı saldırısına uğradı.
Bu saldırılar barış mücadelesini, demokrasi taleplerini, çözüm ve eşitlik isteklerini geriletemeyecek. Irkçı ve milliyetçiler bu tutumları ile Türkiye’de halkların eşitlik içinde bir arada yaşamasına karşı olduklarını bir kez daha gösterdiler. Ama cevaplarını milyonlarca insanın Newroz kutlaması ile aldılar.
Halkların Demokratik Kongresi olarak, bu tür saldırılar karşısında hiçbir provokasyona imkan vermeden barış, eşitlik, çözüm ve demokrasi taleplerimizi dile getirmeye devam edeceğiz. Eli bıçaklı mahalle zorbalarının ırkçılığını da, onların arkasında duran milliyetçi-ulusalcı siyasi parti ve grupların kan ve ölümden beslenen tutumlarını da tanıyoruz.
Çözüm yaratma sürecini baltalamaya çalışan ve bunu da halkları karşı karşıya getirerek gerçekleştirmek isteyen milliyetçi-ulusalcı anlayışların ve çevrelerin oyununa gelmeyeceğiz. Bu saldırılar bizleri kararlı tutumumuzdan, ‘barış için eşitlik’ mücadelesinden uzaklaştıramayacak.
Savaşın devamı için halkı kışkırtanlara karşı, biz de barış için halkı örgütleyeceğiz. Biz biliyoruz ki, barış sadece yasalarla, görüşmelerle sağlanmaz. Bunlar gereklidir, ama yeterli değildir. Barış aynı zamanda halklar arası barıştır. Birlikte yaşama iradesidir. Eşitlik içinde yan yana durma kararlılığıdır.
Türkiye farklı kültürlerin, dillerin, inançların, kimliklerin bulunduğu bir ülkedir. Bu farklılıkların bir arada bulunmasının tek doğru yolu eşitlik ve özgürlüktür.
HDK Yürütme Kurulu
18 Mart 2013