Diyarbakır’daki miting yasağı barışa engeldir…

BDP ve Demokratik Toplum Kongresi (DTK) tarafından Diyarbakır'da 14 Temmuz günü düzenlenecek olan miting valilik tarafından yasaklandı. Bu Diyarbakır’daki ne ilk ne de son yasaktır. Yaklaşık 1 yıldan bu yana Diyarbakır Valiliği hiçbir BDP etkinliğine izin vermiyor. AKP, devletin bütün kurumlarıyla yasakçı zihniyeti Kürt halkı üzerinde uyguluyor.

Newroz kutlamalarında yaşanan baskı ve saldırıların izleri henüz geçmemişken, AKP Hükümeti BDP’ye meydanlarda göz açtırmamak, Kürt halkının taleplerinin ve gücünün açığa çıkmasını engellemek için her türlü bürokratik mekanizmayı kullanıyor. Türkiye’de barışın gerçekleşmesi, Kürt sorununun müzakereler yoluyla çözülebilmesi için adım atmaya ve inisiyatif geliştirmeye çalışan BDP başta olmak üzere barış isteyen tüm toplumsal güçler, her seferinde yasaklarla karşılaşıyor.

İmralı’da bir yıldır sürmekte olan tecrit uygulaması ile her türlü diyalog ve müzakere yolunu kapatan AKP Hükümeti, siyasi ve demokratik bir çözüm üretmemek için her fırsatı kullanıyor. İktidarın bu mitinge yaklaşımı da, bu tutumu ortaya koyuyor. Miting yasağı, demokratik ve barışçı çözüm istemeyen bir anlayışın ürünüdür.

Demokratik ve barışçıl gösterilerin yasaklanması barışa değil gerginliğe, çatışmaya ve yeni acılara kapı açar. Diyarbakır’da yüzde 65 oy alan BDP’ye şehrin meydanlarını kapatmak, en basit ifadesiyle toplumun iradesini hiçe saymaktır ve bu durum kabul edilemez.

HDK olarak barışın gerçekleşebilmesi, diyalog ve müzakere yoluyla Kürt sorununda güven arttırıcı önlemlerin alınması için her türlü demokratik hakkın sonuna kadar kullanılması gerektiğini düşünüyoruz. Gösteri ve ifade hakkı anayasal bir haktır, Vali’nin ve hükümetin keyfi davranışları ile engellenemez. Valiliğin görevi 14 Temmuz’da Diyarbakır İstasyon Meydanı’nda yapılacak mitingin sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesini sağlamaktır.

AKP Hükümeti’ne bir kez daha sesleniyoruz:

- BDP ve DTK ile, Kürt toplumunun siyasal ve sivil toplum örgütleri ile, seçilmiş temsilcileri ile, yani halkın iradesi ile daha fazla kavga etmeyin.
- Kürt sorununun çözümü doğrultusunda halka güven verecek adımlar atın. Çatışma ve silah yoluyla, siyasi ve askeri operasyonlarla değil, diyalog ve müzakere yoluyla sorunun çözümü için adım atın. Kürt halkının haklı taleplerinin anayasal güvenceye kavuşturulması için adım atın.
- İmralı’daki insanlık dışı tecride son verin.
- Miting yasaklamak, BDP’li siyasetçileri, seçilmiş belediye başkanlarını, meclis üyelerini, milletvekillerini, gençleri, aydınları sözde KCK davaları ile rehin tutmak çözüm değildir. Siyasi tutukluları serbest bırakın.

Halkların Demokratik Kongresi olarak, Türkiye’de barışın tesisi edilmesi doğrultusundaki çabalarımızı, faaliyetimizi, kararlılığımızı ve halkların barış içinde eşit koşullarda yaşamasını gerçekleştirme mücadelemizi sürdüreceğiz ve Diyarbakır’da da sesimizi yükselteceğiz.

HDK Yürütme Kurulu
10 Temmuz 2012