TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA
Aşağıdaki sorularımın Başbakan Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN tarafından Anayasa’nın 98. ve İçtüzüğün 99. maddesi gereğince yazılı olarak yanıtlanmasını saygılarımla arz ederim.
Sebahat TUNCEL
İstanbul Milletvekili
AKP’nin hem Türkiye’de hem de uluslararası düzeyde büyük eleştirilere neden olan Suriye politikası Türkiye’yi çıkmaza sürüklemiştir. Suriye’de yaşanan savaş nedeniyle insanları Türkiye’ye gelmesini teşvik etmiştir ancak bu teşvik sonrasında insanların temel haklarını sağlama konusunda kapsamlı bir göç politikası oluşturmamıştır. Sayısı 200 bini aşan Suriyeliler statüleri “misafir” olarak belirtilerek sınırda kamplara yerleştirilmiştir. İnsan hakları kurumlarına açılmayan kamplarda, sık sık kamplarda insan hakları ihlallerinin yaşandığı dile getirilmiştir.
Sınırdaki kampların dışında Suriye’den ve Rojava’dan gelenler Türkiye’ye giriş yaptığı ve kentlere giderek hayata tutunmaya çalıştığı bilinmektedir. Kamplara özellikle Alevilerin ve Rojava’dan gelen Kürtlerin yerleştirilmediği iddiaları mevcuttur. Kamplara yerleşemeyen kişilerin sayısı sadece İstanbul için 100 bini bulduğu iddia edilmektedir. En çok mülteci bulunan ilçeler ise Fatih, Esenyurt, Ümraniye, Küçükçekmece, Bahçelievler, Başakşehir’dir. İstanbul dışında İzmir, Gaziantep, Mardin, Diyarbakır ve Karadeniz illeri olmak üzere pek çok şehirde çoğunlukla Alevilerin ve özellikle Rojava’da gelen Kürtlerin olduğu bilinmektedir. Gelen kişilerin çoğu kadın ve çocuklardan oluşan, savaştan kaçıp gelen ailelerdir. İstanbul’da bulunan Suriyeliler parklarda yaşamaya çalışırken, hiçbir kayıtları olmadığı için sağlık, eğitim, barınma hakkından ya da çok basit bir kamusal işlemden dahi mahrum kalmaktadırlar. Ancak Bakanlığınızın 19096 esas sayılı soru önergesine 5 Mayıs 2013 tarihinde verdiği yanıtta çadır/koyneynır dışında barınan Suriyelilerin kimlik tespit ve “Misafir Tanıtım Kartı” tanzim işlerinin devam ettiği belirtilmiştir. Bu çalışmanın mültecilerin bazı haklardan yararlanabilmesini sağlaması beklenirken ne yazık ki istenen durum oluşmamıştır.
İnsanlara hiçbir yardım yapılmadığı için mahalleliler kendi imkânları çerçevesinde yardımda bulunmaktadır. Mültecilerin yoğun olduğu Fatih ilçesinde belediyenin sokakta bıraktığı Alevi mültecilere cemevi kapılarını açmıştır. Ancak bu yardımlar hem yeterli değil hem de hükümetin sorumluluğunu üstlenmeden yürütülebilmesi mümkün değildir. Parklarda yatan kişiler güvenliği olmadan, sokakta yaşayan insanlarla birlikte yaşamak zorunda kalmaktadır. Çocuklarla gelen aileler büyük zorluklarla yaşam mücadelesi vermektedirler. Sokakta olan çocuklar, kadınlar hırsızlık, kapkaççılık, cinsel taciz gibi saldırılara maruz kalmaktadır. Gelen mültecilerin sayısı hızla artarken, sorunlarına dair hiçbir merkezi plan ya da müdahale söz konusu değildir. Üstelik bu kişiler enformel sektörlerde ucuz işgücü olarak çalıştırılmaya başlanmıştır. Parklarda ailelerine yer bulan erkeklerin çoğu hallerde ya da bu tür işlerde ortalama işçi ücretinin çok altında çalıştırılmaktadır. Kendi ülkelerinde bir meslekleri olsa dahi burada bir kayıtları olmadığı için de güvenceli çalışma imkanı yaratılamamaktadır. Mültecilerin resmi olarak bir kayıtları olmadığı için sivil toplum örgütleri yardım yapmak istedikleri zaman ulaşamamaktadır. Mültecilerin kayıt altına alınmaması başka spekülasyonlara da yol açmaktadır. Kayıtları alınarak seçmen yapılmak istendiği iddia edilmektedir. Basına bilgi veren bazı mülteciler, belediye görevlisi diyen kişilerin kendilerinin isimlerini, bilgilerini aldıklarını, yardım getireceklerini söylediklerini belirtirken, daha sonra böyle bir yardım yapılmadığı söylemektedirler. Ayrıca Suriye’den Rojava’dan gelen kişilerin TC vatandaşı yapıldığına dair iddialar bulunmaktadır.
1. Suriye’den ve Rojava’dan gelenlerden kamplar dışında kalan kaç kişi vardır? Bunların kaçı çocuk, kaçı kadındır? Bu kişiler hangi illerde yaşamaktadır?
2. Özellikle Rojava’dan gelen Kürtlerin ve Alevilerin kamplara alınmadığı, sokakta bırakıldığı iddiaları doğru mudur? Eğer doğru ise Kürtlere, Alevilere yönelik ayrımcı uygulamayı kaldırmak için bir girişiminiz olacak mı?
3. Suriye’den ve Rojava’dan gelenlere yönelik kimlik tespit ve “misafir tanıtım kartı” tasnif etme işlemleri ne durumdadır? Kaç kişinin kimlik tespit işlemleri tamamlanmıştır? Kaç mülteciye kart verilmiştir?
4. Sokaklarda, parklarda yaşayan mültecilerin saldırıya uğradığı, cinsel tacize maruz kaldığı, öldürüldüğüne dair iddialar gerçek midir? Sokakta yaşayan mültecilerden saldırıya uğramış, cinsel istismara maruz kalmış kaç kişi vardır?
5. Özellikle sokaklarda, parklarda yaşamak zorunda kalan çocukların, kadınların, ailelerin hırsızlara ve çeşitli tehlikelere karşı güvenliklerinin sağlanması yönünde bir çalışmanız var mı?
6. Kamplarda kalmayan Suriye ve Rojava’dan gelen mültecilerin kaçı için barınma, eğitim, sağlık koşulları sağlanmıştır?
7. Mültecilere vatandaşlık verildiği, kayıtları alınarak seçmen yapıldığı iddiaları doğru mudur?
8. 6458 sayılı kanunun 91. Maddesinde belirtilen “geçici koruma” statüsü ile ilgili yönetmelik ne zaman yayınlanacaktır?
9. İllerde Valilikler ve AFAD Suriye’den ve Rojava’dan gelenlere yönelik bir çalışma yürütmekte midir? Hangi illerde ne gibi çalışmalar yürütülmektedir?