"Askeri Disiplin Yasası AKP Hükümeti'nin TSK'ya ayarda son hamlesidir"

TBMM Genel Kurulunda Kabul edilerek yasalaşan "Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu Tasarısı”na dair gerçekleştirdiği basın toplantısı metni:

Meclis genel kurulundan askeri disiplin yasası onaylanarak geçti. Hükumet tasarıyı getirirken dağınık mevzuatı bir arada toplamaya, verilen disiplin cezalarının AİHM tazminat kararlarına neden olduğunu,  sivil personelin kapsam dışına çıkarılmasını gerekçe göstermiştir. Bu vesileyle verilen teklifle de bedelli askerlikteki tıkanmaya yeni bir çıkış sağlanmıştır.

TSK, bilindiği gibi halkın nezdinde tartışılmaz ve güven oluşturan yapısı çoktandır ortadan kalkmış; devlet yönetimindeki iktidar çatışmalarında ki rolü, darbeler ve insan hakları alanındaki olumsuz sicili, son yargılamalar, anti demokratik yapısı ve asker intiharlarıyla sorgulanır bir kurum olmuştur.

AKP hükümeti askeri vesayetten, askeri mekanizmalardaki derin örgütlenmelerden, darbe girişimlerinden yakınmış,  iktidarının ilerlemesinde ayağına dolanan taşlardan kurtulmak için yargılamaların önünü açmış, bu devlet kurumunu olması gereken yere yani egemen sermaye sınıfının ve yönetici kişiliğinin güç aygıtı rol ve rotasına sokmuştur.

Başbakan simdi de bu surecin doğal evrimi denebilecek bir politikayla genelkurmay başkanı bile tutuklu ne olacaksa olsun, ordunun moral değerlerini yıpratmayalım diyerek yargıya ayar vermekte, TSK’yi siyasi gücüne katmanın rahatlığıyla konuşmaktadır. Uzun tutukluluk ve adil olmayan yargılamalar yeni akla gelebilecek bir şey değildir. Sadece 400 asker şahsiyetin yargılanmasıyla sinirli olmadığı da Türkiye'nin gerçeğidir.

İşte TSK disiplin yasasıyla bu AKP vesayeti diyebileceğimiz despotik egemenlik bu kurumda da etkin bir şekilde devreye sokulmakta, devletteki yapılanma sürmektedir. Ancak bu savaş kurumunun gündeminde olması gereken vicdani red,  disko işkenceleri ve asker ölümleri, intiharları bütün yakıcılığıyla ortada durmaktadır. Bu yasayla birlikte on yılda kışlada şüpheli asker ölümleri olarak açıklanan 934 asker ölümü sayısının bu kadarla kalmayacağı görülmektedir. Darbeleri araştırma, Roboski katliamını soruşturma komisyonlarından, mevcut yargılamalardan gerçeklerin, halka karsı suç islemiş kişi kurum ve mekanizmaların ortaya çıkartılmadığı da görülmektedir.

Bu yasanın görüşülmesinde savaşın içinden gecen ve yeni savaş ortamlarına hazırlık yapan bir ülkenin insanları olarak savaşmamak, öldürmemek, insani değerleri gözetmek adına gündemden düşmeyen ve birçok ülkede tanınan vicdani red hakkinin tanınmayıp bedelli askerliğin yeniden çıkartılması ayrı bir garabettir. Açık eşitsizlik ve insan hakları yönüyle anayasaya aykırılık oluşturan bu düzenleme AKP hükümetinin başarısızlığının da tescili anlamındadır.  Geçen dönemde hedeflenen 460 bin kişiden 70 bini bulmayan başvuru da Hükümetin başarısızlığının göstergesidir. Parası olanlara refah ve sorumsuzluk, yoksul emekçi çocuklarına ise sonu belirsiz bir karanlık gelecek olan bu bedelli yasam, AKP nin insanlık ve yasama yaklaşımının da göstergesidir.

Çıkan bu disiplin yasası TSK nin antidemokratik yapı ve isleyişini sağlamlaştıracak bir içerik ve anlayışla ele alınmıştır. Temel hak ve özgürlüklerle bağdaşmayan oda hapsi gibi cezalar, örgütlenme hakkini ortadan kaldıran ve siyasi faaliyet yasağı adi altında yasakçı otoriter yapı, iffetsiz yasam gibi yaklaşımlarla cinsiyetçi ahlak anlayışı, bu kurumu çok daha sancılı, çok daha tartışılır ve çok daha asker ölümlerini konuşturur bir sürece soktuğunu göstermektedir.

Böylesi despot ve otoriter, demokrasi ilkeleriyle doku uyuşmazlığı olan bir iktidara böylesi bir ordu aygıtı denk düşer diyebiliriz. Ama bu doku halimizin ve ülkemizin acil yakıcı ihtiyacı olan demokrasi, barış ve özgürlüklere uymamaktadır, uymayacaktır. 31/01/2013