Amed Newroz konuşması

Newroz Piroz be hevalno…
Newroz kutlu olsun yoldaşlar

 
Halkların Demokratik Kongresi adına hepinizi saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum.
 
Halkların Demokratik Kongresi Sayın Abdullah Öcalan’ın açtığı yeni ilerleme yolunu sahipleniyor, kutluyor. Bugün sevinçliyiz, çünkü bunca yıldan, bunca yoldan, bunca acı ve gözyaşının ardından bu toprakların kadim halkları olarak artık barış içinde bir gelecek kurmanın eşiğine vardığımızı görüyoruz.
Yüz yıllık inkâr, dışlama, asimilasyondan karşılıklı kabule, ortaklaşmaya, birbirini tanımaya, eşitliğe ve özgürlüğe açılan kapının önündeyiz. Kürt halkının karşı konulamaz bir azim ve kararlılıkla sürdürdüğü özgürlük yürüyüşü olmasa bir halklar mezbahası olarak kalacak olan bir siyasal rejimden çıkışı hakikaten umabileceğimiz bir andayız. Bu yürüyüşte hayatlarını, özgürlüklerini, ailelerini, sevdiklerini feda etmiş olanların, zulmün aramızdan aldıklarının önünde saygıyla eğiliyoruz.

Sevinçliyiz, çünkü bir asrın sonunda yukarıdan modernleşme dayatmasıyla, toplum mühendisliğiyle, zorla, zulümle, yalan ve hileyle bir ulus kurulamayacağının yeni bir toplumun ancak gönüllü birlikle, ortaklaşarak ve eşit hakları kayıt altına alarak gerçekleşebileceğinin, bu sürece hizmet etmeyen bir devlet anlayışının rıza üretemeyeceğinin Türkiye’nin politik seçkinlerince, aydınlar ve kanaat önderlerince idrak edildiğine tanıklık ediyoruz. Cumhuriyet kurulduğundan bu yana hiç dinmeyen isyanlar bu idraksizliğin, bu beyhude dayatmaların kaçınılmaz sonucuydu. Bu süreç yalnızca hakları inkar edilen halkların değil, halkların isyanlarını bastırmak için onların üzerine gönderilen on binlerce yoksul Türk’ün de hayatlarına mal oldu. Yoksulun yoksulla savaşının kurbanı olan bu genç insanların anısı önünde de saygıyla eğiliyoruz. Onların yasını tutan sevdiklerinin yasını paylaşıyoruz. Umuyoruz ki, bugün Diyarbakır’ın Newroz alanını dolduran umut ve coşku onların gönlünde de karşılık bulsun, Kürtler’in her ölümden sonra hayata sarılarak ayağa kalkma kültürü ortak kültürümüz haline gelmeye başlasın.
Buradan, Türkiye’nin batısına, İstanbul’a, İzmir’e, Adana’ya, Samsun’a, Trabzon’a da selam yolluyoruz.
 
Bugün bu ülkede insani varlıkları neredeyse ortadan kaldırılmış ama medeni ve kültürel varlıklarıyla, dilimizde hayatımızda varlıklarını hissettiğimiz ve yokluklarının ruhumuzu çoraklaştırdığını acıya hissettiğimiz bu toprakların otokton halklarını, bu devletin sahipleri henüz yeryüzünde yokken Anadolu ve Mezopotamya’da uygarlıklar kurmuş ve bize aktarmış Ermenilerin, Rumların, Süryanilerin, Asurîlerin de ortak yaşam umutları canlanabilir. Onların varlık ve haklarının soykırımlarla inkarının yol açtığı acıyı anlıyor ve paylaşıyoruz. Kürtler boyunduruk altına alınmalarına nice isyanlarla karşılık verdiler. Ama en sonuncusu yalnızca geleneksel bir isyan değil, Türkiye devrimci hareketinin 1968- 71 arasındaki deneyiminden de esinlenen o deneyimin Kürtçe’ye aktarılmasını sağlayan modern bir isyan. Bu Newrozla birlikte deneyimlerimizin ve devrimci geleneklerimizin de 40 yılın ardından ortaklaştığını Mahsun Korkmaz’ın anısının Mahir Çayan’ın anısına, Mazlum Doğan’ın Deniz Geçmiş’in anısına, Kemal Pir’in anısının İbrahim Kaypakkaya’nın anısına katıldığını, karıldığını hissediyoruz.
 
Bugün burada umut ve kararlılıkla bir araya gelişimiz, çözüm için ortaya çıkan büyük halk iradesinin eseri. Bu iradenin yaratılmasında Kürt Halkının Önderi sayın Abdullah Öcalan’ın oynadığı eşsiz rolü, onun bu sürecin örgütlenmesindeki payını hatırlamaksızın edemeyiz, yoldaşımız Abdullah Öcalan’ı buradan sevgi ve saygıyla selamlıyoruz.

Halkların Demokratik Kongresi, İmralı’dan açılan çözüm ve barış kapısından özgürlük, eşitlikle taçlanacak olan kurtuluş mücadelesini Türkiye’nin batısına sizlerden aldığı güçle taşıyacak.

Yaşasın halkların kardeşliği !