Ali İsmail Korkmaz’ı ölümcül olarak kimlerin yaraladığı belli değil. Mobese kameralarının görüntüleri nedense bir türlü açılamıyor. Failler araştırılmıyor. Savcılık ve polis üzerine düşeni yapmıyor.
Ama savcılık kurumu Gezi Direnişi’ne, protesto eylemlerine katılmış siyasi parti ve meslek odalarının üyeleri hakkındaki gözaltı sürelerini uzattıkça uzatıyor. Evlerinde hukuksuz aramalar yapıyor. Tutuklama ve bir tertip davası için zemin hazırlıyor.
Tüm bu adımları, hukuksuzluğun ayan beyan ortada olduğu bu gelişmeleri kabullenmek mümkün değil. Gözaltında tutulanların derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Bilinsin ki, hiçbir hukuksuzluğu sineye çekmeyeceğiz. Bu yapılanların, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları ile kesinlikle uyuşmadığını biliyoruz.
Nasıl 2006 yılında İzmir’deki 1 Mayıs kutlamalarında biber gazı ve orantısız güç kullanılması nedeniyle Türkiye daha geçtiğimiz gün suçlu bulunup mahkum edilip ağır para cezalarına çarptırıldıysa, Gezi Direnişi süresince yapılan hukuksuzlukların ve orantısız güç kullanımının da aynı akıbetle karşılaşması için uluslararası hukuk alanında elimizden gelenleri yapacağımızın bilinmesini istiyoruz.
Dün, Ramazan’ın ilk günü, İstiklal Caddesi’nde gerçekleştirilen ‘Gezi direnişçilerinin iftarı’ da göstermiştir ki, bu protestoya katılanlar barışçıdır ve demokratik haklarını kullanıyorlar.
AKP Hükümeti’ni bu kadar saldırgan yapan, insanların özgürlük, barış, demokrasi ve adalet taleplerinden vazgeçmemesi ve Gezi Direnişi’nin ülkedeki bütün haksızlıklara karşı bir sembol haline gelmesidir. Adeta Gezi’nin intikamı olarak TMMOB’yi etkisizleştirmek ve teslim almak amacıyla çıkarılan geceyarısı yasası da bu nedenledir.
Bir kez daha, gözaltına alınanların derhal serbest bırakılmasını, bir tertip davası hazırlıklarından vazgeçilmesini ve polis saldırılarına son verilmesini istiyoruz.
HDK Yürütme Kurulu
10 Temmuz 2013