2012 yılında ülkenin dokuz ayrı bölgesinde işaretlenen Alevi yurttaşların evleri, insanlara Maraş, Çorum, Malatya, Ortaca... gibi Alevi kıyımlarını hatırlatmış ve özellikle Alevi toplumunda büyük bir huzursuzluk, tedirginlik yaratmıştı. Dönemin İç İşleri Bakanı "çocuklar yapmıştır" diyerek soruşturma gereği bile duymamış, gelişmeleri ciddiye almamış, hatta o dönemde "Aleviler kendi evlerini işaretliyor" gibi talihsiz bir ifade kullanılmıştı.
Ciddiyetten uzak, insanları tedirgin eden iktidarın sorumsuz yaklaşımının, Alevilerin evlerini işaretleyen ve Alevileri tehdit eden bir organizasyon içinde olan grup ve kişileri teşvik ettiği ve koruduğu çok açıktır.
Suriye’de yaşananlarla birlikte AKP iktidarının başlattığı ve hala sürdürdüğü Alevifobik söylem ve politikalar Alevi düşmanlığına dönüşmek üzeredir. Çünkü AKP iktidarı, politikalarını "Aleviler, Suriye'de Sünnileri öldürüyor" söylemi üzerine geliştiriyor.
Emniyet tarafından hazırlanan ‘Gezi Raporu’nda, ‘‘Gezi’ye katılanların yüzde 78’i Alevi’’dir tespitinin akabinde, Adıyaman'da Alevi evlerinin işaretlenmesi son derece manidardır.
AKP Hükümeti’ne sesleniyoruz: Bu ırkçı ve nefrete dayalı eylemin failleri açığa çıkarılmalı, arkasında olan güçler belgeleri ve delillerle birlikte açıklanmalıdır. Gazete köşelerine haber olmaktan öteye götürülmeyen bu konu ülkenin geleceği, huzuru ve barışı açısından son derece önemlidir. Soruyoruz; Bu olayların üzerine gidilerek, suçlu ya da suçlular neden açığa çıkarılmıyor? Alevi evlerinin işaretlenmesi fiilinin arkasında kimler var? Ülkenin dört bir köşesinde yapılan bu iş organize midir?
İçişleri Bakanlığı, bu konuya ilişkin tatmin edici bir açıklamayı yaparak Alevi yurttaşlara güvence vermelidir. Her gecikme tedirginliği ve huzursuzluğu arttıracaktır.
Hatice Altınışık
HDP Eşbaşkan Yardımcısı
3 Aralık 2013