Akkuyu Nükleer Santrali hakkında

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA

Mersin’de inşa edilecek olan Akkuyu Nükleer Güç Santrali yıllardır içerdiği riskler açısından eleştirilmekte ve inşasının neden olacağı sorunlar her fırsatta dile getirilmektedir. Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin çevreye, bölgede yaşayan halka verebileceği zararların araştırılması amacıyla Anayasanın 98’inci, İçtüzüğün 104 ve 105’inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılması için gereğini arz ederiz.

Erol DORA
Mardin Milletvekili



GEREKÇE

Dünyanın birçok ülkesinde nükleer enerji, neden olduğu zararlardan dolayı tercih edilmezken Türkiye’de bu süreç tersine işlemektedir. Mersin Akkuyu’da yapılması planlanan nükleer güç santrali projesinin vereceği zararların hiçe sayılarak devam ettirilmek istenmesi Türkiye’de işleyen sürecin en büyük göstergesidir.

Mersin’de Rusya ile yapılan bir uluslararası sözleşmeye dayalı olarak Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) Elektrik Üretim A.Ş. tarafından gerçekleştirilmesi planlanan 4800 MWe gücündeki Akkuyu Nükleer Güç Santrali projesinin ÇED Raporu süreci devam etmektedir. Hazırlanan ÇED Raporu’na bakıldığında ise oldukça bilimsellikten uzak olduğu, mevcut durumu yansıtmadığı ve tamamen projenin hayata geçirilmesine hizmet ettiği dikkat çekmektedir.

Akkuyu’da kurulması planlanan nükleer santralde uygulanması düşünülen VVER1200 reaktör modeli dünyada denenmemiş bir teknolojidir. Böyle bir teknolojinin yaratacağı riskler hakkında herhangi bir bilgi içermeyen ÇED Raporu’nun dikkate alınmaması gerekmektedir. Ayrıca, nükleer güç santralinin yapılmak istendiği bölgede tarıma ve turizme vereceği zararlara ilişkin hiçbir çalışma yapılmadığı gözlemlenmiştir. Nükleer santral nedeniyle radyasyon seviyesinin yükseleceği ve bu durumun Mersin, Antalya kıyılarını tehlikeye atacağı bilimsel olarak açıklanmıştır. Akkuyu nükleer santrali soğutma suyunun denizden sağlanacağı belirtilmiş; fakat deşarj suyunun denizi 2-6 derece ısıtacağı ve bu ısınmanın denizin ekosistemine, Göksu deltasına verebileceği zarara dair hiçbir açıklama yapılmamaktadır. Hazırlanan raporda depremsellik bakımından Akkuyu’ya yakın sadece Ecemiş fay hattının olduğu ve bu fay hattının Akkuyu nükleer santraline zarar vermeyeceği yazılmıştır. Yapılan araştırmalar ise Akkuyu bölgesine yakın olan Kıbrıs Dalma Batma Kuşağı’nın, Ölü Deniz Kuşağı’nın, Güney Ege Dalma Kuşağı’nın ve Doğu Anadolu kırıklarının vereceği zararların daha tehlikeli olduğunu göstermektedir. Hareketli olan bu fay hatlarının meydana getirebileceği depremlerin ve tsunamilerin binlerce kişinin ölümüne neden olma ihtimalleri oldukça yüksektir.

Hazırlanan ÇED Raporu’nda, Akkuyu’da kurulması düşünülen nükleer santralin, çalıştığı sürece yayacağı radyasyonun çevre ve insan sağlığına verebileceği zararlardan hiç söz edilmediği açıktır. Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin sahip olduğu tüm risklerin ayrıntılı olarak araştırılması amacıyla Meclis Araştırması açılması için gereğini arz ederiz.