20. Yılında Madımak Hala Yanıyor…

Halklar, inançlar, medeniyetler beşiği bu topraklarda tarihler boyunca egemen milliyetin ve inancın dışında kalan halklar ve inançlar birçok katliamlar yaşadılar.

2 Temmuz 1993 yılında Sivas il merkezinde “Pir Sultan Abdal Anması Etkinlikleri” esnasında yaşanan Madımak Katliamı gibi… Pek çok katliamın faili bilinmekle beraber hiç biri tam olarak açığa çıkartılmadı ve toplumsal bir yüzleşme sağlanamadı. Katliamların neden ve sonuçlarına baktığımızda açığa çıkartılamamasının en temel benzerliği, devlet yapılanmasınca açıktan ya da derinden organize ediliyor olmasıydı. “Tek ulus, tek dil, tek, din” yaklaşımının savunucularının Alevilere ve aydınlara karşı gerçekleştirilmiş katliamdır ‘Madımak Katliamı’.

Katliamı gerçekleştirenler siyasi yapılarca korunmuş, yargı sunulan delilleri bile inceleme gereği duymamış, sonuç olarak zaman aşımı kapsamında değerlendirip dosyaları rafa kaldırıp bu katliamında üstü kapatılmaya çalışılmıştır. Toplum vicdanında yargılaması, sorgulaması ve hesabı bitmemiş katliamlar yüzleşme sağlanmadıkça kapanmayacağını yüzyıllardır kapanmayan yaralarımızdan biliyoruz. Darbeleri, tertipleri, karanlıkta kalan olayları açığa çıkarmak ve sorumlularından hesap sormaktan söz eden AKP Hükümeti de katliamın arkasındaki karanlık güçleri açığa çıkarmamıştır.

İnsanlık suçu kabul edilmesi gereken ve zaman aşımına kapsamına alınmaması gereken Sivas Madımak katliamının katillerinin bir bölümü “zaman aşımı” gerekçe gösterilerek aklanmış oldu. Sivas Madımak Davası’nda “zaman aşımı” kararı verilmesi karşısında Başbakan Erdoğan “Hayırlı olsun” diyerek yaklaşımını da göstermiştir.

Sivas katliamından dolayı, hala Alevilerden özür dilenmiş değil. Devletin katliamdaki rolü, tutumu mahkûm edilmedi. Bugünler de yine “Açılım”dan söz eden AKP Hükümeti Alevilerin taleplerini görmek, karşılamak bir yana, anayasal statüden bahsetmemekle beraber ayrımcılığı, hakareti, adaletsizliği ve baskının dozunu arttırarak sürdürüyor. Cemevleri’ni tanınmıyor, Alevi yurttaşların oturduğu evlerin işaretlenmesi hız kesmiyor.

Alevi çocuklarına zorunlu din dersi okutmaktan vazgeçilmediği gibi Dersim’de kutsal mekanları HES’lerle sular altında bırakılmakta, ‘yeni bir proje’ ile Alevi dedelerinin bir bölümüne maaş bağlanarak devletin memuru haline getirilmek isteniyor. Devlet denetimde ve gözetiminde şekillendirilmiş, özünden kopartılarak asimilasyona uğratılmış bir Alevilik amaçlanmaktadır. Diğer yanda, Tarihte büyük Alevi kıyımları yapmış Yavuz Sultan Selim adı İstanbul’da yapılacak yeni köprüye verilerek örselenmiş bellekler yeniden yeniden kanatılmaktadır.

Özellikle toplumsal barış ve kardeşlikten bahsedilen bu zamanda; Alevilere yönelik politikalar bizi kaygılandırmaktadır. Bir an evvel Cemevlerine Alevilerin inanç merkezi olarak statü verilmeli,
Alevi-Bektaşilerin Dergahları açılmalı, kutsal mekanları kendilerine iade edilmeli, Alevi çocukları zorunlu din derslerinden muaf tutulmalı, Madımak Oteli, Alevi yurttaşlarımızın talepleri doğrultusunda “Utanç Müzesi”ne dönüştürülmelidir.

Sivas Madımak katliamı da Roboski katliamı, Gezi Parkı etrafında ortaya çıkan toplumsal tepkiye şiddetle yanıt verilmesi ve gerçekleştirilen katliamlar ve daha dün Lice’de yaşananlar devletten, devletin halklarımıza, Alevilere ve Kürtlere bakış açısından bağımsız düşünülemez. Katliamların esas nedeni, devletin ve hükümetlerin halklarımıza, Alevilere ve Kürtlere bakış açısından, inkârdan ve asimilasyon politikalarından kaynaklanmaktadır.

Çözüm sürecini toplumsal barışa giden bir yol olarak gören Halkların Demokratik Kongresi olarak; uzak ve yakın tarihte yaşanan tüm katliamların açığa çıkması için tüm tarafların dahil olacağı Hakikatlerle Yüzleşme Komisyonları’nın kurularak yüzleşmenin sağlanması gerektiğine inanıyoruz. Biliyoruz ki toplumsal barış ve toplumların helalleşmesi ancak böyle mümkün olacaktır.

Halkların Demokratik Kongresi, tüm halkların özgür, tüm inançların eşit olduğu, herkesin anadilinde eğitim gördüğü, inancının gereğini yapabildiği bir halk iktidarı için mücadeleyi kararlıca sürdürecektir.


HDK Yürütme Kurulu
2 Temmuz 2013