İçişleri Bakanı'na; Emekevler'deki yıkımlarda AKP-CHP işbirliği hakkında

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA
 
Aşağıdaki sorularımın Sayın İçişleri Bakanı Muammer GÜLER tarafından Anayasa’nın 98. ve İçtüzüğün 99. maddesi gereğince yazılı olarak yanıtlanmasını saygılarımla arz ederim.            
 
 
Sebahat TUNCEL
İstanbul Milletvekili

 
 
 

AKP iktidarının rantı merkez alan kentsel dönüşüm, yerinde dönüşüm gibi adlar altında yürüttüğü projeler sonucunda insanların yaşamlarına, ekolojiye, kültürel dokuya zarar verilmektedir. Dönüşümün mutlaka gerekli olduğu yerler olsa dahi insanı merkeze koymayan yaklaşımlar sadece orada yaşayan yoksul, emekçi vatandaşların evsiz bırakılmasına ve yaşam alanlarının tamamen yok olmasına neden olmaktadır. AKP’nin bu yaklaşımı ana muhalefet partisi CHP’li belediyeler tarafından desteklendiği görülmektedir. Bu ortaklığın olduğu yerlerde iktidardakilerin bir rant paylaşımı içerisinde olduğu ve vatandaşların mağdur edildiği olaylar pek çok kez önümüze çıkmaktadır. Bu olaylardan en çarpıcı olanlarından biri İstanbul Ataşehir ilçesinde yaşanmaktadır.

İstanbul Ataşehir ilçesine bağlı Emekevler Mahallesi’nde başlatılan “yerinde dönüşüm” projesi kapsamında 28 Ağustos 2013 tarihinde yıkımlar gerçekleşmeye başlamıştır. “Yerinde Dönüşüm” projesi adı altında mahalle sakinlerinin verdiği bilgiye göre 80 kadar ev yıkılırken, yıkılan yerde ayakta kalan tek bina Emekevler Camisi olmuştur ve yıkım yapılan yer tel örgülerle çevrilmiştir. 40 yıllık mahallede çevik kuvvet eşliğinde insanların evlerindeki eşyalarını almaları bile beklenmeden yıkımlar gerçekleşmiştir. Belediyenin verdiği bilgiye göre bu tarihe kadar 367 ev yıkılmıştır. Yapılaşmaya açılan, finans merkezi haline getirileceği söylenen ve residanslarla çevrelenmiş Emekevleri mahallesi tek katlı, bahçeli evlerin olduğu ve 1970’lerde göç eden kişilerin yıllardır yaşadığı bir mahalle. Ancak yapılaşmaya açılmasıyla birlikte mahalle sakinlerine hiçbir resmi tebliğ yapılmadan yıkımların başladığı belirtilmektedir.

Yıkımdan sonra insanların hiç bir barınma hakkına dair bir girişimde bulunulmamış insanlar sokakta bırakılmıştır. Okul zamanı gelmesine rağmen çocuklar eğitim hakkından  mahrum kalmışlardır. 230 hanenin avukatlığını yapan Nimet Çelen’in verdiği bilgiye göre, 775 Sayılı Gecekondu Kanunu’na göre mahalle 2006’da imara açıldığı anda tapu edinme hakkı verilmesi gerektiği hale verilmemiştir. Bunun için iki sene önce açtıkları tapu tescil davalar devam etmektedir. Ayrıca Ataşehir Belediyesi’nin K Yapı’ya verdiği ihalenin usulsüz olduğuna dair açılan dava da idare mahkemesinde bulunmaktadır. K Yapı’nın usulsüz ihale aldığına dair Mülkiye Müfettişi’nin hazırlamış olduğu 31.01.2013 tarihli ve (34-77)-6167) nolu Ön İnceleme Raporu’nda bilgi bulunmaktadır. Belediye basına ‘Herkes ev sahibi olacak’ demelerine rağmen avukatın verdiği bilgiye göre mahkemede bu sözlerin zabıta geçmesini istemelerine rağmen kabul etmemişlerdir Yani sözel olarak verilen vaatlerin hukuki olarak güvence altına alınması engellenmiştir. Yıkım günü avukatlar,  Ataşehir belediyesinden gelen yetkililere ‘Yıkım kararının bir nüshasını getirin, size mukavemet etmeyeceğiz’ demelerine rağmen getirmemişlerdir. Sonuç olarak hukuksuz olarak gerçekleştirilen yıkım sonucunda AKP ve CHP işbirliği ile vatandaşlar mağdur edilmiştir.
 
1.    İçişleri Bakanlığına bağlı müfettişlerin hazırladığı ihalenin usulsüz olduğuna dair rapor olmasına rağmen ihale neden iptal edilmemiştir?

2.    Yaklaşık 40 yıldır bu mahallede yaşayan, oralı olan vatandaşlar daha önceden tapuya sahip olmasalar da tapu belgesi bedeli ödediklerini belirtmektedir, buna rağmen yıkımın yapılma gerekçesi nedir?

3.    Bölge evleri imar affına uğramış olup imar uygulaması alanı dışındaki yerlerde belediye uygulama yapmayacağı için bu evlerin yasal olarak yıkılmaması gerekirken yıkılma gerekçesi nedir?

4.    Ön İnceleme Raporunda Belediye Başkanının imzası olmadığı için sorumlu kişi olmadığı belirtilmektedir, Belediye’nin sorumlu olduğu bir projede Belediye’nin başında olan bir kişinin sorumlu olmadığını belirtmenin gerekçesi nedir?

5.    Vatandaşların hiç bir tebliğ olmadan yıkımın gerçekleştiği ve eşyalarıyla evlerinin yıkıldığı iddiaları doğru mudur? Yıkım güvenliği 2,500 polis ve 400 çevik kuvvete rağmen sağlanamamasının gerekçesi nedir? Altınlarının çalındığını ifade eden vatandaşların şikayetlerinin emniyet tarafından tutanağa geçirilmediği iddiası doğru mudur?

6.    Yıkımlar sonrasında vatandaşların mağdur olmaması için haklarının sağlanacağına dair herhangi bir protokol imzalanmış mıdır? Belediye vatandaşlardan kaçını bir yere yerleştirmiştir, kaç gün barınmaları sağlanmıştır? Kaç kişiye kira yardımı yapılmıştır? Bundan sonraki süreçte mağdur olan vatandaşların bir an önce mağduriyetlerinin giderilmesi için bir çalışma yapılacak mı?