Demokratik Kurtuluş Newrozu Kutlu Olsun... Barış ve Eşitlik Yürüyüşünü Destekliyoruz...

Newroz, özgür ve onurlu bir yaşam için mücadele günüdür. Kürt halkının ve bütün Ortadoğu halklarının özgürlük bayramı Newroz Kutlu Olsun! Newroz Pîroz Be!

2013 Newrozu, barış, Kürt sorununda demokratik çözüm, eşitlik ve özgürlük mücadelesinin yeni evresinin de başlangıcıdır. İmralı’da PKK lideri Abdullah Öcalan ile başlatılan ve çözüm için yol haritasının açıklanması noktasına evrilen görüşmeler, Türkiye’nin ve halkların geleceği açısından son derece önemlidir.

Halkların Mücadelesi Büyüyerek İlerliyor
Yıllardır Kürt sorununun çözümü için, barış ve eşitlik için, akan kanın durması için hep birlikte mücadele ettik. Bugünlere gelene kadar ağır kayıplar verildi ve büyük bedeller ödendi. Kürt Özgürlük Hareketinin ve Türkiye toplumsal muhalefetinin, emek ve demokrasi güçlerinin ısrarlı ve kararlı barış, özgürlük ve eşitlik mücadeleleri bugünlerin yaşanmasına yol açtı. Bugün gelinmiş olan yer bu mücadelelerin ve emeğin bir sonucudur. ‘‘Kürt sorunu konuşarak, müzakere edilerek çözülür’’ diyenler, bu talepte ısrarcı olanlar, yani bizler haklı çıktık.

Halkların Demokratik Kongresi olarak, Kürt sorununda çözüm için bir başlangıç olacak yol haritasının ve çözüm sürecinin parçasıyız. 21 Mart’ta Amed’de ortaya çıkacak olan demokratik çözüm iradesini selamlıyor ve destekliyoruz. HDK içindeki bütün çevreler ve kurumlar, bireyler sürecin olumlu bir şekilde ilerlemesi, Kürt sorununun hak eşitliğine dayalı demokratik çözümü için üzerlerine düşenleri yapacaktır.

Sürecin siyasal yönünün nasıl ilerlemesi gerektiğine dair somut önerilerimiz, bugüne kadarki faaliyetlerimizde ortaya çıkardığımız önerilerde mevcuttur. Bu öneriler bugüne kadar BDP-Blok Grubu’nun Meclis’te yaptığı çalışmalarda da dile getirildi. Yeni bir Anayasa, Siyasi Partiler ve Seçim Kanunlarının demokratikleştirilmesi, Terörle Mücadele Kanunu, Ceza Kanunu, Toplantı ve Gösteri Kanunları, Yerel Yönetimler ve Basın Kanunu’nda demokratik düzenlemeler doğrultusundaki taleplerimiz, özgürlükçü ve eşitlikçi bir anlayışın gelişmesi, demokratik bir Cumhuriyet’in şekillenmesi yönündedir.

Bugün Kürt halkının talepleri çok nettir. Kürt halkı, Türkiye’nin bütün halkları ve ezilen kimlikleri için hak, adalet ve eşitlik istiyor. Demokratik bir Türkiye ve demokratik bir Cumhuriyet istiyor. Yasal ve anayasal alanda, yargı bağımsızlığı ve idari sistem alanında yapılacak demokratik düzenlemeler bu taleplerin karşılanması için ilk adımlar olacaktır.

Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri Süreci Olumlu Bir Başlangıç Olarak Değerlendiriyor
Demokratik çözüm için yasal ve anayasal alandaki demokratikleşmenin savunucusu olan HDK, Türkiye’de barışın tesis edilmesi ve Kürt sorununun çözülmesi için atılacak her adımı barış, emek ve demokrasi mücadelesini bugüne kadar yürütmüş olanlar için önemli bir olanak olarak değerlendiriyor.

Bugün çözüm imkanı gelişmiştir. Ancak çözümün önünde engel olan, dıştan ve içten çeşitli çabalar, provokatif girişimler de vardır. Kürt sorununun bugünkü gibi sürmesinden çıkarı olan çeşitli ulusal ve uluslararası çevreler faaliyetlerini sürdürüyor. HDK, bir bütün olarak bu yaklaşımlara karşı da kararlı bir duruş sergileyecektir.
HDK olarak eşit yurttaşlık anlayışı zemininde tarif edilen bir anayasal yurttaşlığın; farklı inançların, dillerin, kimliklerin, kültürlerin anayasal güvence altında bulunduğu bir tanımın; anadilinde eğitim yasağının kaldırıldığı; yerel yönetimler üzerindeki merkezi vesayetin sona erdirildiği, yerinden yönetim ve bölgesel yönetimlerin yolunun açıldığı; güçler ayrılığı ilkesinin korunduğu ve yargı bağımsızlığının evrensel demokratik ölçülerde tanımlandığı, özgürlükçü, demokratik, eşitlikçi, sosyal ve ekolojist bir anayasa talebinin savunucusuyuz.
Bütün Halklar El Ele Vererek İlerlemeliyiz
Bu topraklarda halkları birbirine karşı savaştırarak, kışkırtarak, birbirine düşmanlaştırarak yönetmeyeçalıştılar. Ancak halklarımız bu hesapları boşa çıkardı. Bugün barıştan, eşit haklardan, demokratik çözümden söz edilebiliyorsa, bu halklarımızın ırkçı ve şoven politikalara prim vermemesinin bir sonucudur. Bütün halklar, bütün ezilenler el ele verip kendi geleceğimizi birlikte, eşitlikçi ve özgürlükçü bir şekilde kurabiliriz. Savaş dili yerine kardeşlik diliyle, her birimizin kendi kimliğiyle ve kültürüyle özgürce yaşayacağı bir toplum yaratabiliriz. Bütün diller, kültürler ve inançların özgür ve eşit olduğu, barışın kazanıldığı bir yaşam için bugün daha büyük bir sorumluluk altındayız.
Halkların Demokratik Kongresi olarak, demokratik toplum kuruluşları, meslek örgütleri, sendikalar, aydın, yazar, akademisyen çevreler ve siyasal partilerle birlikte barış mücadelesini geliştirecek çalışmalar yapmakta kararlıyız. Sorunun çözümüne katkı sunacak olan herkesi sürece samimiyetle yaklaşmaya, demokratik siyasal zeminleri geliştirmeye ve barış fikrini toplumsallaştırmaya, halklarımız arasındaki güven ve eşitlik duygusunu güçlendirmeye çağırıyoruz.

Barış ve Demokratik Çözüm Sürecine Engel Olanları Tarih Affetmeyecek
Küçük politik hesaplarla milliyetçilik yarışına girenlere, müzakereci çözüm sürecini baltalamak isteyenlere, toplumu yanıltan ve gerçeklerle ilgisi olmayan yorumlara başvuranlara, CHP ve MHP’de cisimleşen milliyetçi-ulusalcı yönelimler kaybetmeye mahkumdur.

Hükümet Hızla Demokratik Çözüm Adımları Atmalı ve Yasal Düzenlemeleri Yapmalıdır
AKP iktidarına sesleniyoruz. Süreci siyasal imkanlarınızı artırmak, hegemonya alanınızı büyütmek, iktidarınızı güçlendirmek gibi amaçlarla kullanmaya çalışmayın. Barış ve çözüm, her türlü oy ve hegemonya hesabından çok daha önemlidir. Adımları yavaşlatan değil, hızlandıran, anayasal ve yasal çözümleri geciktirmeyen ve kelime oyunları ile daraltmayan bir tarz izleyin. Güven artırıcı adımları bir an evvel atın, siyasal tutukluları serbest bırakın.

Daha önce yaşanan müzakere süreçlerinin kesintiye uğraması, çatışmalı ortama geri dönülmesine, gerilimin devam etmesine ve yüzlerce can kaybına neden oldu. Sorunun çözümünün temelinde bir bütün olarak her alanda demokratikleşme yatıyor. Bu sağlanmadan Kürt sorununun çözüme kavuşmayacağını konuyu müzakere eden Kürt halkının sözcüleri her fırsatta dile getiriyor. Bu sözler dikkate alınmalıdır.

Halkların Demokratik Kongresi olarak, barış ve demokratik çözüm, demokratik cumhuriyet taleplerinin takipçisiyiz. Eşitlik ve adalet arayışımızı, sokaklarda, işyerlerinde ve HDK’nin Meclis’teki temsilcileri olan BDP-HDK vekilleri ile birlikte sürdüreceğiz.

Durup seyredecek bir dönemde değiliz. Doğru ve zamanında politik müdahalelerle barış ve eşitlik için daha aktif çalışarak Türkiye'de demokrasi mücadelesinin lokomotifi olmakla, tıkalı bütün kanalların açılmasına katkıda bulunmakla bu mücadele gelişebilir.
Biliyoruz, barış mücadelesi uzun soluklu, sabır işidir; aynı zamanda kararlılık, inanç ve cesaret işidir. Demokratik siyasal mücadelemize ve örgütlü yapımıza güvenerek ilerleyeceğiz.

HDK Yürütme Kurulu
20 Mart 2013