Tüm itirazlara ve karşı koyuşlara rağmen bir yandan 3. Köprü'yle İstanbul’un kalan nefesini çalmaya soyunan ve kentin tarihi ve doğal dokusunu yok eden, diğer yandan köprüye Yavuz Sultan Selim ismini koyarak Alevilere kıyamı hatırlatıp onları tehdit eden AKP iktidarı, 4. gününe giren Gezi parkı direnişine de hunharca saldırıyor.

Kentin hemen her yerini AVM'lerle donatan ve doğayı talanlayan R.T.Erdoğan, Gezi parkında ağaçların sökülerek “Topçu Kışlası” görünümündeki AVM inşaatına başlanmasına karşı direnenlere bugün yeniden saldırdı. Dün köprü inşaatı açılışında “boşuna direnmesinler, biz kararımızı verdik oraya kışla yapacağız “ diyen R.T.Erdoğan’a binlerce İstanbullu dün gece Gezi parkında toplanarak güçlü bir yanıt vermişti.  Sabaha karşı Gezi parkında bulunanlara gaz bombaları ve Toma’larla saldıran polis, gün içinde de protestolarını sürdürenlere acımasızca saldırdı. Atılan gaz bombaları ve uygulanan şiddet nedeniyle Milletvekilimiz Sırrı Süreyya Önder’in de içinde yer aldığı birçok kişi yaralandı ve hastanelerde tedavi görüyor.

Yargı kararlarına rağmen doğanın talan edilmesi ve toprak üzerinde bir rant ve iktidar alanının oluşturulması AKP  ile  şaha kalkmış durumda. Çıkarılan yasa ve yönetmeliklerle, kentsel dönüşüm politikalarına karşı halkın hukuki haklarını da kullanamaz kılan bu zihniyete karşı top yekün mücadele bir zorunluluktur.

Biz HDK olarak AKP’nin uygulamaya soktuğu “Kentsel Dönüşüm” projelerini sermayenin yeniden üretilmesi projeleri olarak değerlendiriyoruz. Evrensel hak ve değerlere sahip çıkmayan, İnsanı özne olarak görmeyen, sağlıklı ve güvenli yaşam alanları kurmayan, kamu kaynaklarının eşit ve adaletli olarak kullanılmasını sağlamayan AKP’nin bu politikalarına karşı direnmeliyiz.
 
Taksim yasağıyla,  yol yasağıyla, içki yasağıyla, ağaç yasağıyla, sokak yasağıyla, sarılma, değme yasağıyla, AKP’nin gidebileceği hiç bir yer olmadığını ve bu yasaklara karşı mücadeleden asla vazgeçmeyeceğimizin bilinmesini istiyoruz.


HDK Yürütme Kurulu
31.05.2013