HDP Çevre Komisyonu Üyelerinden Cerattepe Araştırma Önergesi

19.02.2016

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA

 

Artvin Cerattepe ilçesinde yürütülmek istenen maden faaliyetlerinin toplumsal ve doğal yaşama vereceği zararların, Artvin halkının doğasına sahip çıkma mücadelesinin ve karşılarında buldukları polis müdahalesinin ortaya çıkardığı zarar ve hukuksuzlukların tüm boyutlarıyla araştırılması amacıyla Anayasa’nın 98’inci İç Tüzüğün 104’üncü ve 105’ inci maddeleri gereğince bir Meclis Araştırması açılması için gereğini arz ve teklif ederiz

  

Mahmut Celadet GAYDALI            Ertuğrul KÜRKCÜ                                    Erdal ATAŞ

      Bitlis Milletvekili                            İzmir Milletvekili                             İstanbul Milletvekili

 

 

 GEREKÇE

            Doğal yaşamın tahribatı ve buna bağlı olarak ağaç ve orman yıkımları akabinde gelişen karbondioksit salınımındaki hız, küresel ısınmanın en büyük etkenlerinden biridir.  Dünya ülkeleri, Paris iklim zirvesiyle birlikte yeni bir yaklaşım geliştirmek ve çevresel mahvoluşları önlemek üzere bir araya geldiğinde, küresel ısınmanın öncelikli olarak yavaşlatılması daha sonra durdurulmasına yönelik önemli kararlar aldı. Küresel ısınma ile mücadelede ülkelere, karbon salınımının azaltılması başta olmak üzere doğal yaşamı ve ekolojik dengeyi koruyup geliştirme noktasındaki görevler konusunda ortaklaşıldı.

            Bugün Türkiye’de özellikle AKP hükümetleri döneminde belli sermaye çevrelerini güçlendirmek amacıyla, toplumsal ve doğal yaşama büyük zararlar veren, ekolojik dengeyi bozan, sayısız HES, termik santral, ve maden faaliyeti hayata geçirilmektedir. Bu konuda Bakanlar Kurulu çok sayıda acele kamulaştırma kararı almış, dava konusu olan usulsüz ÇED raporları hazırlanmıştır. Özellikle belli sermaye gruplarına bu faaliyetlerin ihaleleri verilmekte, bu firmalara yönelik denetimler Soma ve Ermenek maden faciaları öncesinde yapılanlara benzer bir şekilde sadece kağıt üzerinde kalmaktadır. Yırca’da olduğu gibi gece yarısı operasyonu ile binlerce zeytin ağacı yasal süreçler tamamlanmadan iş makinaları ile yerinden sökülmekte, yerli halkın buna karşı yürüttüğü protesto eylemleri ise şiddet ile bastırılmaya çalışılmaktadır. Bu durumun son ve en güncel örneği Artvin Cerattepe ilçesinde yürütülmek istenen maden faaliyetleri, ilçelerinde maden faaliyetleri istemeyen halkın yürüttüğü protesto eylemleri ve bu eylemlere yönelik polis müdahalesidir.

            Artvin’in Cerattepe ilçesinde yapılmaya çalışılan maden faaliyeti ile birçok ağaç yok edilme tehdidi ile karşı karşıyadır. Bu tehdit sadece çevreyi değil aynı zamanda ilçede yaşayan insanların da yaşam alanlarını kapsamaktadır. Artvin’de yapılması düşünülen maden çalışması hükümete yakınlığı ile bilinen Cengiz İnşaat tarafından üstlenilmiştir. 2014 yılında 7 bilim insanının hazırladığı raporda “Artvin halkının bir tercihle karşı karşıya olduğunu, ruhsat alanının ve şehir merkezinin ya bu haliyle korunacağını, ya da madenciliğe açılacağını, ikisinin bir arada olamayacağını, alınması düşünülen tedbirlerin esasen riski ortadan kaldırmasının mümkün olmadığını” açık bir şekilde belirtmiştir.

            Artvin halkı tercihini doğadan ve çevreden yana kullanmış olmasına rağmen mevcut kolluk güçleri günlerce halkın üzerine gaz ve copla müdahalede bulunmuş, sayısız gözaltı işlemi yapmıştır. Tarihsel, kültürel ve doğal yaşamına sahip çıkmak isteyen Artvin halkına yönelik polis müdahalesi ile ilgili olarak İçişleri Bakanının “vurun geçin” talimatı sonrasında  polis müdahalesinin yaşandığı, protesto eylemine katılan halkın hükümete yakın medya kuruluşlarında “terörist” olarak kriminalize edildiği bir durum ile karşı karşıyayız.

            Jeofizik Mühendisleri Odası yaptığı açıklamayla yapılacak maden işletme faaliyetleri sonucu Çoruh Vadisinin etrafındaki botanik bahçelerinin yok edileceği, doğa koruma alanlarının tahrip edileceği, binlerce ağacın kesileceği, yörenin morfolojik özelliklerinden kaynaklı olarak heyelan riskinin artacağını, maden faaliyetlerinin içme suyunun sağlandığı kaynaklara çok yakın olduğunu açıklamıştır.

Ankara’dan merkezi olarak, yerel halkın iradesi, tarihi, kültürü, doğası yok sayılarak alınan kararların yarattığı yıkımın Artvin Cerattepe örneği üzerinden İhale süreci başta olmak üzere verilen idari izinlerle ilgili yolsuzluk ve usulsüzlüklerin tüm boyutları ile araştırılması hem demokrasinin hem de toplumsal ve doğal yaşam ile ekolojik dengenin korunup geliştirilmesi açısından meclisin önünde duran hayati bir sorumluluktur.