Gezi Ruhuyla Biz Kazanacağız!

31.05.2017

Mücadele tarihimizin temel taşlarından biri olan Gezi Direnişi’nin 4. Yılında, direnişin haklılığı ve taleplerin Türkiye siyasal ve toplumsal yaşamı için ne denli elzem olduğu kendini bir kez daha kanıtlamıştır. OHAL faşizmi ve KHK düzeni ile yaşamın bir bütün zapturapt altına alınmaya çalışıldığı, en temel hak ve özgürlüklerin dahi tartışılır hale geldiği, başta Kürt illeri olmak üzere her düzlemde yerel demokrasi taleplerinin savaş gerekçesi olarak kabul edildiği, içte ve dışta savaşın bir devlet politikası halinde uygulandığı bu süreçte Gezi’de açığa çıkan, birleşik mücadele tartışmasız temel reçetemizdir.

OHAL süreci içerisinde, mukayeseye yer bırakmayan eşitsiz koşullarda girilen Başkanlık Referandumu, YSK eliyle yapılan darbe ile birlikte tamamen gayrı-meşru bir hal almıştır. Unutulmamalıdır ki, Saray başta olmak üzere devletin tüm birimlerince yapılan ittifaka ve hukuksuz bir biçimde eklenen oylara rağmen,  Hayır’ı kazandıran temel irade,  Gezi Direnişi’nin hafızası ve gücüdür.  Gezi İsyanı,  Hayır Meclisleri ile birlikte, halkların, inançların ezilenlerin, işçilerin, kadınların, LGBTİ’lerin kendini politik özne biçiminde ifade ettiği doğrudan demokraside ısrarının, kesintisiz mücadelenin yaratıcısı olmuştur. 

Halkların Demokratik Kongresi olarak varlık gerekçemizi ve temel örgütlenme hedefimizi oluşturan meclisler iradesi Gezi İsyanı’nı bizler açısından da tartışmasız bir tanımlamaya kavuşturmaktadır. İçinde bulunduğumuz faşizm gerçekliğinden, yaratılmaya çalışılan umutsuzluk denkleminden çıkmanın yegane yolu, egemenler tarafından bugün hala adı her anıldığında kendinden büyük bir korku ile bahsedilen Gezi’nin ışığını takip etmekten ve onu yaşamın her bir noktasında realize etmekten geçmektedir. Bütün farklılıklarımıza rağmen yanyana durduğumuz, birlikte, omuz omuza mücadeleyi yükselttiğimiz, barıştan yana, demokrasi ve özgürlük mücadelesini var kıldığımız Gezi komünleri faşizme karşı direnişin de temel iksiridir. Birlikte varız ve ancak birlikte kazanacağız.  

Bu bağlamda Bizler Halkların Demokratik Kongresi olarak, Türkiye’nin pek çok noktasında mücadeleyi komünal bir toplum inşasından hedefle öbek öbek ören Gezi Direnişi’ni  4. Yıl dönümünde bir kez daha selamlıyoruz. Mücadele boyunca devlet şiddeti sonucunda ölümsüzleşen Mehmet Ayvalıtaş, Abdullah Cömert, Ali İsmail Korkmaz, Ethem Sarısülük, Medeni Yıldırım, Ahmet Atakan, Hasan Ferit Gedik, Berkin Elvan ve Mehmet İstif’i ve yine Gezinin yıldönümüne bir kaç gün kala Rakka'da ölümsüzleşen, Gezi'den Rojava'ya kadar uzanan düşlerini ve kavgasını bizlere bırakan Gezi'nin öncülerinden Ulaş Bayraktaroğlu ve Gezi'nin kırmızı fularlı kadınını, Ayşe Deniz Karacagil'i büyük saygı ve yoldaşça sevgiyle anıyoruz.  Gezi’nin 4 yılında, meydanlarda, barikatlarda, farklılıklarımız esasımızdır şiarıyla ilmek ilmek ördüğümüz Gezi ruhunun, faşizme karşı mücadelede büyütülmesi noktasında üstümüze düşen görevi yerine getireceğimiz sözüyle,  tüm ezilenleri birleşik barış, demokrasi ve özgürlük mücadelesini büyütmeye çağırıyoruz.

Halkların Demokratik Kongresi Yürütme Kurulu