Barış ve Demokrasiyi Yerelden Kurmak

16.12.2013
25-26 Mayıs tarihlerin de Ankara'da yapılan "Demokrasi ve Barış Konferansı"na katılan konferans bileşenleri aradan geçen süre zarfında yaşananları tartışmak amacıyla, "Yerel Demokrasi, Yerinden ve Yerelden Yönetim" gündemleriyle Boğaziçi Üniversitesi Garanti Kültür Merkezi'nde bir araya geldi. HDP Eşbaşkanı Sebahat Tuncel, HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel, HDP Eşbaşkan Yardımcısı Ayhan Bilgen, HDP Danışma Kurulu üyeleri BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, SDP Genel Başkanı Rıdvan Turan, EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, YSGP Eşsözcüsü Naci Sönmez, KESK Genel Başkanı Lami Özgen, Gazeteci-yazar Ayhan Bilgen, HDP PM üyesi Prof. Dr. Gencay Gürsoy ve çok sayıda yazar akademisyen, HDP PM ve HDK Genel Meclis üyesinin katıldığı toplantıda salona, "Sokaklardan kentlere biz yöneteceğiz" pankartı asıldı. Konferans'ta HDP PM üyesi Gencay Gürsoy, HDP Genel Meclis üyesi Mehmet Tarhan ve HDP MYK üyesi Melis Tantan tarafından oluşturulan divanın ardından açılış konuşmasını Yazar Şair Murathan Mungan yaptı.

Mayıs ayından bugüne 'çözüm ve barış' sürecinde neler yaşandığını ve yerinden yönetim ile ilgili konular hakkında değerlendirmelerle açılış konuşmasını yapan Mungan, "Benim için önemli olan tarihe geç kalmamak, Türkiye Cumhuriyeti tarihi geç kalma tarihidir. İnsan kayıplarının, zaman kayıplarının tarihidir" dedi. Mungan, 1976 yılında Birikim Dergisi'nde yazdığı bir şiirinde, "Kürdistan" kelimesini kullandığını hatırlatarak, "Ancak bu ülkenin Başbakanı daha yeni Kürdistan kelimesini kullanıyor. Eğer o dönemde bir Başbakan bu kelimeyi kullansaydı belki bu kadar insan kaybı yaşanmazdı" diye konuştu. Başbakan Erdoğan'ın organizasyonu ile Diyarbakır'da Şiwan Perwer, Barzani ve İbrahim Tatlıses'in bir araya getirilmesini hatırlatan Mungan, "Şiwan Perwer ile İbrahim Tatlıses'i Diyarbakır'a getirip konuşturdunuz. Eğer o gün Abdullah Öcalan'ı Diyarbakır'da konuşturabilseydiniz asıl o zaman demokrasiden bahsetmiş olurdunuz" dedi. Kadın mücadelesine de değinen Mungan, "Son dönem tüm politik mücadelelerde yer alan kadınları, Kürdistan'daki çocuk gelinlere karşı mücadele eden kadınlardan bugün entelektüelleşmiş Kürt siyasetinde yer alan kadınları selamlıyorum" dedi.

Mungan'ın açılış konuşmasının ardından HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel söz aldı. Konuşmasında Gezi direnişine değinen Tüzel, Gezi direnişinin AKP gibi bir "koalisyon" içerisindeki çatlakları da ortaya çıkardığını, yine tekçi anlayışın sürdürülemez oluşunun ortaya çıkışı olması açısından da Gezi direnişinin önemli olduğunu söyledi. PKK Lideri Öcalan tarafından başlatılan sürecin hükümetçe istismar edilmeye çalışıldığını belirten Tüzel, hükümetin çözüm sürecinde ne Akil İnsanlar Heyeti raporlarını ne de BDP'nin sunduğu önerileri dikkate almadığını söyledi. Tüzel, "Paris'teki katliam, Gezi'deki katliamlar, Lice'de Medeni Yıldırım'ın katledilmesi, Yüksekova'da üç kardeşimizin katledilmesi, Roboski'de iki yıldır faillerin ortaya çıkarılmaması, Rojava'nın tehlike olarak görülmesi, Rojava sınırına duvarın örülmesi ve daha bir çok olay gösteriyor ki AKP kendi hesapları ile yol alıyor" ifadesini kulandı.

Toplantıda söz alan HDP Eşbaşkanı Sabahat Tuncel ise yerel seçimler öncesi düzenledikleri bu toplantının önemli olduğunu söyledi. PKK Lideri Öcalan tarafından başlatılan sürece ve ardından yaşanan gelişmelere değinen Tuncel, "Öcalan'ın mesajı siyaseti şekillendirecektir. Gezi ile birlikte de artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Biz bu hayalimizi başkalarına bırakamayız. Bizim bir an önce mücadelemizi büyütmemiz gerekiyor. Eski tarz ve üslup ille Türkiye'de siyaset yürütülemez. Eğer buna cevap verirsek kaybetmeyeceğiz. Barış açımızdan herhangi bir istek değil yaşamın kendisidir. Ancak egemenlerin barışı ile bizim barışımız aynı değildir. Egemenler bizim barışımızı istemediği için hala savaş sürmektedir. Eğer bugün iktidar adım atacaksa bizim mücadele ve ısrarımız sonucunda atacaktır" diye konuştu. Kürt tarafının başlatılan süreç kapsamında gerekli adımları attığına vurgu yapan Tuncel, "Paris katliamı açığa çıkartılmadı. Yüksekova'da 3 kişi katledildi. Ortada bir provokasyon varsa bu AKP'nin adım atmaması ile orta çıktı. Balbay'ı bile bıraktılar ama bizim vekilleri bırakma konusunda ise hala 'gerekçeli karar' diyorlar. Hukuksal hiçbir zemin hazırlanmış değil. Barış bizim için hayatidir" dedi.


Tuncel'in ardından söz alan HDP Eşbaşkan Yardımcısı Ayhan Bilgen ise yerelleşme ve yerinden yönetim konularına değindiği kısa konuşmasında , "Yerelleşme, bozulma ve yeniden kurulmadır. Örgütlenme biçiminde yerelleşme hiyerarşiyi kabul etmez. Toplumun her kesimindeki insanla güven ilişkisini kurmayı gerektirir" dedi. Ardından söz hakkı verilen katılımcılar yerel yönetimler konusunda kısaca görüşlerini bildirdi. Söz alan HDK Genel Meclis üyesi Yıldız Tar ise LGBT hareketine değinerek, "HDK'nin kuruluşundan beri LGBT hareketi ile birlikte yürüyoruz. LGBT hareketinin birikimi bu mücadeleye birçok şey katacaktır. Biz burada barışı yerel yönetim bağlamında ele alıyoruz. Her sokakta katledilen, sürülen ve en çok baskı altında olan LGBT'lilerin yerel yönetimlerde nasıl yer alacağı önemli bir noktadır" ifadesini kullandı.