Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı'na; Çorum'da kürtaj hakkının ihlali olayı hakkında

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA

Aşağıdaki sorularımın Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma ŞAHİN tarafından Anayasa’nın 98. ve İçtüzüğün 99. maddesi gereğince yazılı olarak yanıtlanmasını saygılarımla arz ederim.

Sebahat TUNCEL
İstanbul Milletvekili

 
Türkiye’de Başbakan’ın kadınların bedenleri üzerinden söylemlerinin devamı olan kürtaj hakkıyla ilgili tartışmasının başlamasıyla kadınların kürtaj haklarıyla ilgili pek çok olumsuz olay yaşanmıştır. Kürtajın yasaklanacağına dair yasanın çıkmayacağı basına yansıdıktan sonra, süre değişimi olmadan kadınlar üzerinde psikolojik baskının kurulabileceği, doktorun kürtaj yapmak istememe hakkının olduğunu içeren bir yasa tasarısının hazırlandığı uzunca süredir kamuoyunda tartışılmaktadır. Yıllar öncesinde kazanılmış bir hakkın tekrardan tartışma haline getirilme girişimi kadınların müdahaleleriyle engellenmiştir. Ancak ne yazık ki bir şekilde gündemde tutulmaya çalışılan kürtaj hakkı kadının kendi bedeni üzerinde, tek başına sahip olduğu bir hak olarak görülmekten öte doktorların dahi kadının bu hakkı üzerinde söz sahibi olduğu bir durum haline getirilmeye çalışılmaktadır.

Çorum’da M.A isimli gebe bir kadının, 10 hafta yasal süre içerisinde kürtaj olmak için tüm hastaneleri dolaşmasına rağmen olumlu yanıt almadığı basına yansımıştır. M.A’nın kedisinin aktardığı bilgiye göre, M.A ve eşi kürtaj olmak için başvurduğu Çorum Devlet Hastanesi’nden olumsuz yanıt alınca hastanenin “Hasta Hakları Birimi”ni aramışlardır.  Karşılarına çıkan kişi, hastanede indikasyon dışı hallerde kürtaj yapılamayacağını yinelemiştir. M.A, kürtaj hakkı olduğunu söyleyerek ısrar edince “O işi yapmadan önce düşünecektiniz” gibi bir yanıt almıştır. Görüştüğü pek çok hastane “Çocukların yaşaması taraftarıyız” gibi bir söylemle yaklaşarak M.A’nın kürtaj hakkını kullanmasını engellemişlerdir. Kürtaj olmak isteyen kadın doktorlar tarafından üzerinde psikolojik baskı oluşturulduğunu, yasal hakkı olmasına rağmen kürtaj hakkını kullanamadığını belirtmiştir. Basına yansıyan “üreme sağlığı yasa tasarısı”nda doktorlara kürtaj yapmama hakkı tanıma ya da kadını doğum yapmaya ikna etme gibi değişikliklerin olacağı kısmının fiiliyatta yürütüldüğü görülmektedir. Ancak kadınların kendi bedenleri üzerinde karar verme hakkının kesinlikle tartışılmaz olması, devlet hastaneleri tarafından ücretsiz ve herkesin erişebileceği bir hizmet olarak sunulmalıdır.

1.      Basına yansıyan bu olayda M.A. adlı kadının yasal kürtaj hakkı engellendiği için gerekli hastanelerle görüşülüp olay araştırılmış mıdır? Buna benzer Türkiye’de kaç vaka yaşanmıştır?

2.      Basında üreme sağlığı yasa tasarısı olarak yer alan kürtaj ile ilgili düzenlemeleri içeren yasa tasarısıyla ilgili son durum nedir? Böyle bir yasa tasarısı neden daha önce Kadına yönelik şiddet yasasında olduğu gibi kadın örgütleriyle paylaşılmamaktadır?

3.      Kadınların kürtaj haklarını engelsiz bir şekilde kullanabilmelerini sağlamak için bir girişimde bulunmayı düşünüyor musunuz?