2. Genel Kurul Kararları

Demokrasiyi Kazanacağız...
İnsanlığın tarihi eşitlik, özgürlük ve adalet arayışı ve mücadelesi tarihidir. Bu arayış ve mücadeleler egemenler tarafından bastırılmak istenmişse de, sonuçta bu kavgayı hep halkın iradesi kazanmıştır. Eşitlik, özgürlük ve adaletin güvencesi demokrasinin kazanılmasıdır.
Bugün ülkemizde bir savaş yaşanıyorsa; emekçiler yoksulluk ve yoksunluk içinde sömürülüyorsa; gençlerimiz tek tip insan haline getirilmek isteniyorsa; kadınlar eziliyorsa; farklı kimlik ve inanç gruplarına mensup olanların kendilerini var etmeleri ve geliştirmeleri engelleniyorsa; barışı isteyenler tutuklanıyorsa; dağlarda gençlerimiz ölüyorsa; hükümetlerin ve yerel yönetimlerin keyfi kararları doğayı ve insanların yaşamlarını altüst ediyorsa; bunun önde gelen bir nedeni de özgürlükçü ve eşitlikçi bir demokrasinin yokluğudur.
Kalıcı bir barışa ulaşmanın, eşitlik, özgürlük ve adalet içinde yaşayabilmenin ilk koşulu demokrasinin sağlanmasıdır. Ne bu iktidar ne de düzenin diğer partileri toplumun bu en temel ihtiyacına yanıt verebilecek durumda değiller. Tarihleri ve ideolojileri, her şeyi paraya vuran değerlendirme sistemleri buna engeldir.
1. Bütün bunların bilincinde olan Kongremiz, hayatın her alanında demokrasinin kazanılmasını ve demokratikleşmeyi önüne ertelenemez ve vazgeçilmez bir görev olarak koyar.
2. Kongremiz, halkın  iradesine olan güveniyle;
- Siyasal yasakların ve engellerin kaldırılması;
- Sendikal hak ve özgürlüklerin tam olarak sağlanması;
- Gençlerin ve kadınların özgürleşmesi;
- Toplumsal yaşamın her alanında karar süreçlerinin demokratikleştirilmesi;
- Farklı inanç ve kimlik gruplarının kültürlerini özgürce yaşayıp geliştirebilmesi;
- Kalıcı bir barışın inşası;
- Yerel yönetimlerin demokratikleştirilmesi ve özerkleştirilmesi, yerinden yönetim mekanizmalarının geliştirilmesi;
- Siyasi partiler ve seçim yasalarının, halk iradesinin açığa çıkmasını barajsız olarak sağlayacak bir şekilde demokratikleştirilmesi,
- Ve bütün bunların anayasal güvenceye kavuşturulması amacıyla cinsiyetçi olmayan; ulusu ve yurttaşlığı etnik kimliklerden arındıran ve tekçi olmayan; tüm kimlik, dil, kültür ve inançların varlığını kabul ederek güvence altına alan; ekolojik, çoğulcu, eşitlikçi, özgürlükçü ve demokratik bir anayasayı, demokrasinin kazanılması için önemli bir mücadele alanı olarak kabul eder ve gereklerini yapar.
3. Hukuka aykırı, anti demokratik düzenlemelerle yargı alanı siyasallaşmış, hukuksuzluk sınır tanımaz hale gelmiştir. Özel yargılama usullerine ve ayrımcı mevzuata dayanarak her türlü hak ve özgürlük mücadelesi sistematik bir şekilde cezalandırılmakta, yargı muhalif güçlere yönelik baskı ve gözdağı mekanizmasına dönüştürülmektedir. Bu gelişmeleri dikkate alan Kongremiz,
a. İsim değişikliğiyle Devlet Güvenlik Mahkemelerinin yerini almış olan ve keyfilikte sınır tanımayan, savunma ve adil yargılanma hakkını işlevsizleştiren ve gasp eden Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılması;
b. Her muhalif faaliyetin ‘suç’ sayılıp ‘terör eylemi’ olarak nitelendirilmesine ve ‘muhtemel suçlular’ yaratılmasına imkan sağlayan Terörle Mücadele Kanunu’nun kaldırılması;
c. Türk Ceza Kanunu, Ceza Muhakemeleri Kanunu, Ceza İnfaz Kanunu ve Basın Kanunu’ndaki anti demokratik hükümlerin ve adaletsiz, otoriter ceza sisteminin değiştirilmesi için mücadele eder.
d. Cezaevlerindeki tecrit uygulamalarının kaldırılması için ve hasta tutukluların anayasal güvence altında olan ‘sağlıklı yaşama hakkı’na ulaşabilmesinin önündeki engellere ve ‘üçlü protokol’e karşı; Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş örneğinde olduğu gibi, yurtdışında tedavi hakkının engellenmesine karşı sağlık-adalet ve yaşam hakkı anlayışıyla mücadele eder.
4. Ülkemizde demokratik hakların güvence altına alınmasının, özgürlükçü, eşitlikçi, barışçı, demokratik Türkiye’yi kurmanın bir adımı da ’12 Eylül darbesi’nin mahkum edilmesidir. Kongremiz, 12 Eylül darbesinin toplumda açmış olduğu tahribatın hesabının sorulması, darbecilerin ve tüm sorumluların yargılanması ve cezalandırılması, bu kişilerin adlarının verildiği tüm yerlerin adlarının değiştirilmesi, Kenan Evren’in emekli Cumhurbaşkanı statüsü de dahil olmak üzere darbe sayesinde elde edilen tüm ünvan ve hakların geri alınması; darbe mağdurlarının sosyal güvenlik haklarının tanınması, askeri mahkeme kararlarının tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırılması için mücadele eder. Kongremiz, ‘Diyarbakır Cezaevi Gerçeğini Araştırma ve Adalet Komisyonu’nun çalışmalarını ve taleplerini; 12 Eylül’e zemin hazırlayan 1 Mayıs-Çorum-Maraş vb. katliam ve provokasyonları ve o dönemde Mamak-Erzurum vb. cezaevlerindeki insanlıkdışı uygulamaları araştıracak bir komisyonun oluşturulması mücadelesini destekler,  
5. Kongremiz, demokrasiyi kazanma mücadelesinde, toplumun tüm ezilenleri, sömürülenleri ve mağdurlarıyla birlikte, hayatın her alanında halkların ortak mücadelesini örgütlemek ve geliştirmek için politik ve örgütsel çaba harcamayı karar altına alır.

Kürt Sorununda Acil Diyalog ve Müzakere!
Türkiye’nin en yakıcı ve en önemli sorunu olan Kürt sorunu, Kongremiz’in öncelikli gündemleri arasında yer almaktadır.
Tarihsel arka planı ve derin sosyal/kültürel/ekonomik nedenleri olan Kürt sorununda, gelinen aşama itibari ile artık çözüm ihtiyacı kendini dayatmaktadır.
Kışkırtılan milliyetçiliğin ve yaratılmak istenen ırkçı/şöven dalganın, halklarımızı etnik bir çatışmaya sürükleme ihtimali, uluslararası güç odaklarının planları da düşünüldüğünde hepimizi tedirgin etmektedir.
Sınırötesi operasyon hazırlıkları, İmralı’daki tecrit uygulaması ve her gün onlarca Kürt siyasetçinin tutuklanması, AKP Hükümeti’nin ve devletin savaş politikalarında ısrar ettiklerini göstermektedir.
Her geçen gün yeni can kayıplarına neden olan çatışma hali, barış mücadelesini ‘acil talepler ve mücadele konuları’ listesinin en başına yazmamızı gerekli kılmaktadır.
Dünya deneyimleri benzer sorunların, ancak diyalog ve müzakere yöntemiyle çözüldüğünü göstermektedir.
Bu nedenlerle Kongremiz;
1a. Ellerin karşılıklı olarak tetikten çekilerek; diyalog ve müzakereye bir şans tanınması;
b. İmralı-Kandil-Ankara arasında yapılan görüşmeler sonucunda, karşılıklı teyit edilen üç protokolün AKP Hükümeti tarafından geçersiz hale getirilmesi yüzünden kesilen görüşmelerin, daha fazla kan akmadan yeniden başlatılması;
c. Bu görüşmelerin barışa ve çözüme hizmet edebilmesi için, müzakereye dönüştürülmesi;
d. İmralı tecrit sisteminin ortadan kaldırılarak, Sayın Öcalan’ın barış ve çözüm konusunda rolünü oynayabileceği koşullara kavuşması;
e. Hükümetin bir açıklama yaparak, bu görüşmelerin arkasında siyasi irade olduğunu kamuoyuna açıkça deklare etmesi;
f. TBMM’nin, Hakikatleri Araştırma Komisyonu ve Demokratik Anayasa Komisyonu kurarak, barış çabalarına doğrudan katkı sunacak bir tutum içerisinde olması için mücadele eder.
2. Kongremiz Kürt sorunu da dahil olmak üzere tüm kimlik sorunlarının nihai ve köklü çözümünün “demokratik, çoğulcu ve eşitlikçi bir anayasa” ile mümkün olacağına inanarak, ülkemizde bulunan tüm kimliklerin, kültürlerin, dillerin ve inançların anayasal güvence altına alınması; özyönetim ve anadil hakkı önündeki tüm engellerin kaldırılması için mücadele eder.
3. Kongremiz, KCK tutuklamaları adı altında yürütülen siyasi baskılara son verilmesi ve seçilmiş milletvekilleri ve belediye başkanları başta olmak üzere siyasi tutukluların serbest bırakılması ve görevlerine dönmeleri için mücadele eder.

Ekolojik yıkıma ve doğanın talanına karşı mücadeleyi yükseltiyoruz!
Kongremiz, ekolojik dengeyi ve doğal yaşamı korumak; toplulukların, yerel halkların, gelecek kuşakların, doğanın ve tüm canlıların yaşamsal haklarını savunmak amacıyla aşağıdaki ekoloji politikalarının hayata geçirilmesi yolundaki kararlılığını ilan eder:
1. Sosyal ve ekolojik kaygıları gözardı ederek, sınırsız ekonomik büyüme ve şirket kârlarını artırma anlayışına dayanan, iklim değişikliğini hızlandıran ve doğayı tahrip eden enerji politikalarına karşı mücadele edeceğiz:
a. Kongremiz, nükleer enerji üretiminin hiçbir şekilde kabul edilemeyeceği saptamasıyla, nükleer karşıtı hareketle birlikte, Akkuyu Nükleer Santral Projesi’nin derhal iptal edilmesi; Rusya ile yapılan anlaşmanın lağvedilmesi; Sinop ve İğneada’da nükleer santral yapımı için yapılan çalışmaların durdurulması için mücadele edecektir.
b. Kongremiz, Sinop Gerze, Bartın, Çanakkale, Aliağa, Hatay, Afşin-Elbistan, Silopi vb. yerlerde yapılmak istenen yeni termik santral projelerine ve mevcut termik santralların verdiği zararlara karşı mücadele eden hareketlerle birlikte olacaktır.
c. Munzur, Ilısu, Çoruh gibi büyük baraj projeleri yerleşim yerlerini sular altında bırakmakta, insanları göçe zorlamakta ve doğayı tahrip etmektedir. Hakkâri ve Şırnak il sınırları içerisindeki kimi barajlar güvenlik amacıyla sınır hattını insansızlaştırmayı amaçlamaktadır. Kongremiz, bu baraj projelerine karşı derelerin özgür akması için verilen mücadeleyi destekleyecek, yeni baraj projelerine karşı mücadeleyi sürdürecektir.
d. Kongremiz, dereleri kurutan, doğayı tahrip eden, insanların ve tüm canlıların su hakkını yok sayan HES projelerine karşı verilen yerel mücadelelerle birlikte olacaktır.
2. Bütün canlıların evrensel hakkı, insanlığın ve doğanın ortak malı olan su ticari bir meta haline getirilmektedir. Kongremiz, evlerde ve geçimlik tarımda kullanılan suyun ticarileştirilemesine karşı, halka ücretsiz, eşit ve temiz olarak su sağlanması için mücadele edecektir. Bu kapsamda:
a. Kontörlü su sayaçları dayatmasına,
b. Yaşamlarını geçimlik tarım yaparak sürdüren küçük çiftçilerin, sulama kanallarına takılan kontör bedelleri altında bir kez daha ezilmesine,
c. Akarsu, göl ve göletlerin şirketlere teslim edilmesine ve
d. Sadece parası olan çiftçilerin suya erişimine neden olacak olan su özelleştirmelerine göz yumulmayacaktır.
3. Kongremiz, iklim değişikliğine neden olan sera gazlarının salımını azaltmayı ve küresel ısınmadan kaynaklanan kuraklık, sel gibi felaketlere karşı önlem almayı amaçlayan ciddi iklim politikalarına sahip olunması için mücadele edecek; iklim değişikliğini durdurmak yerine hızlandıran ve atmosferi de su gibi metalaştıran karbon ticaretini kabul etmeyecektir.
4. Kongremiz, tarım alanlarımızın sanayi tesislerine, otoyollara ve benzeri “çılgın” projelere kurban edilmesine ve tarım tekellerinin eline bırakılmasına izin vermeyecektir. Tekellere karşı küçük çiftçinin korunduğu tarım politikalarını ve aşırı kimyasal ilaç ve gübre kullanımına dayanan endüstriyel tarıma karşı permakültürü savunacaktır.
5. Kongremiz, GDO’lu ürünlerin ülkeye girişine karşı ve GDO’lu tohumların ekim alanlarında kullanımına izin veren yönetmeliklerin ve yasaların iptali için mücadele edecektir.
6. Kongremiz, dünyanın tehlikeli atıklarının yakıldığı bir ülke olmamak için, tehlikeli katı atık yakma ve enerji üretim tesislerinin yapımının derhal durdurulması için mücadele edecektir.
7. Kongremiz, maden yasasının iptal edilmesi için; ve ülkenin yarısından fazlasını oluşturan toprakların altın, gümüş, nikel vb. madencilik faaliyetleri için kirletilmesine ve maden şirketlerine peşkeş çekilmesine karşı mücadele edecektir.
8. AKP iktidarı, kanun hükmünde kararnamelerle (KHK), konunun muhataplarını hiç dikkate almayan, demokrasi dışı bir yönetim anlayışını benimsemektedir. Bu kapsamda çıkarılan 644 sayılı KHK ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve bu bakanlığın içinde oluşturulan Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü ile TMMOB işlevsizleştirilerek, halkın menfaatlerini savunma, görüş üretme ve sorumluluk alma hakkının yok edilmesi amaçlanmaktadır. 644 ve 648 sayılı KHK ile yerel idareler etkisiz kılınmaktadır. Aynı kararnameler ile doğal sit alanları Çevre ve Şehircilik Bakanlığı‘na transfer edilmekte, "Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü‘ kurularak bu alanların yok edilmesinin önü açılmaktadır. Kongremiz, siyasal iktidarların KHK ile ülke yönetmesinin demokratik olmadığını kamuoyuna aktararak, meslek ve emek örgütleriyle birlikte 644 ve 648 sayılı KHK’ların iptal edilmesi için mücadele edecektir.
9. TBMM Çevre Komisyonu tarafından kabul edilen ancak henüz TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmeyen Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı, doğa koruma alanlarını belirleme yetkisini bakanlığa vermekte, mevcut korunan alanları doğayı tahrip eden yatırımlara açmayı amaçlamaktadır. Kongremiz, bu tasarının derhal geri çekilmesi için mücadele edecektir.
10. Kongremiz, yeni Anayasa sürecinde ekolojik kaygıların gözeltilmesi için, doğanın haklarını koruyan ekolojik bir anayasa için mücadele edecektir.
11. Kongremiz doğayı ve yaşam alanlarını savunmak, HES’lere ve benzeri yıkıcı politikalara karşı çıkmak için önümüzdeki dönemde büyük bir merkezi miting örgütleyecektir.
12. Bergama-Ovacık ile başlayan altın madeni işletmelerinde, altıncı şirketler yüksek karlar elde ederken, kullanılan siyanür ve diğer kimyasallar yüzünden toprak, su kirlenmekte, insanların ve diğer canlıların sağlıklı yaşamı tehlikeye düşmektedir. Kongremiz, ekolojik yıkıma yol açabilecek altın madenlerine karşı yaşam alanlarını koruyan, canlı yaşamının sürdürülmesi mücadelesini yürüten ekoloji hareketlerini destekleyecek, direnişlerde aktif olarak yer alacaktır. Bu konudaki yerel direnişlerin birleştirilmesi ve topyekun bir direniş yaratmak için gerekli çabanın gösterilmesini mücadelesinin bir parçası olarak görecektir.

Kadın Mücadelelerinin ve Haklarının Yanındayız...
Kongremiz;
1. Kadına yönelik psikolojik ve fiziksel şiddete, tacize, tecavüze ve cinayetlere karşı aktif mücadele eder. Mücadele alanlarını ve politikalarını birlikte oluşturmak için bir kadın konferansı örgütler.
2. Anayasa konusunda oluşturacağı çalışma grubunun anti militaristler, LGBT bireyler ve kadın özgürlük alanıyla paralel bir çalışma yürütmesini sağlar.
3. Örgütlendiği bölgelerde cinsiyetçiliğe, homofobiye, transfobiye, militarizme karşı, erkek ve kadın bireylerin bilinç dönüşümüne dair ortak çalışmalar yürütür (seminer, atölye, forum vb.).
4. Kürt kadınlarına yönelik siyasi tutuklamalar başta olmak üzere, tüm tutuklamalara ve saldırılara karşı aktif tutum alır ve barış mücadelesini yürüten kadınlarla birlikte hareket eder.
5. Kadın dayanışma evlerinin yaygınlaştırılması için mücadele eder.
6. Kadınların uluslararası mücadele günü olan 8 Mart’ın çalışanlar için ücretli, izinli tatil ilan edilmesi için mücadele eder.

İşçi ve Emekçilerin Hakları İçin Mücadeleye...
1. Kapitalizmin yol açtığı işsizliğe karşı mücadelenin temel eksenini ücretlerde ve haklarımızda eskiltme olmadan iş saatlerinin düşürülmesi oluşturmalıdır. Kongremiz, işsizliğe karşı iş saatlerinin düşürülmesi mücadelesini verir.
2. Güvencesizlik, yeni kapitalist politikaların temelini oluşturuyor. Taşeronlaştırma, esnek çalışma güvencesiz istihdamın en belirgin biçimleridir. Kongremiz, iş güvenceli ve kadrolu istihdam için, İş Yasası’nda yer alan biçimleri de dahil olmak üzere bütün esnek çalışma biçimlerinin kaldırılması, taşeron çalışma sisteminin yasaklanması için mücadele eder.
3. Sendikalaşma önündeki engellerden biri yasalar (işkolu, işyeri barajları, noter şartı), diğerleri sigortasız çalışma ve sendikalaşma nedeniyle işten atılan işçilerin yılları bulan hukuk mücadelesi ve caydırıcı olmayan iş güvencesidir. Kongremiz bu nedenle, tek bir işçinin bile sigortasız olmaması, örgütlenme önündeki yasal engellerin kaldırılması, iş güvencesinin kapsamının (süresi ve ödeme miktarı) genişletilmesi, iş davalarındaki işe iade kararlarının mutlak uygulanma güvencesi için mücadele eder.
4. Kayıtdışı çalışma devletin denetim ve takip görevini yerine getirmemesi sebebiyle sürdürülen bir sömürü biçimidir. Kayıtdışı çalışmanın önlenebilmesi, sendikalı çalışma önündeki engellerin kaldırılmasıyla mümkün olabilir. Kongremiz, sendika üyeliğinde sigorta şartının kaldırılması için mücadele eder.
5. Kongremiz, asgari ücretin sefalet ücreti olmaktan çıkartılması için, asgari ücreti belirleme biçimleri ve kriterlerinin değiştirilerek, 4 kişilik bir ailenin insanca yaşayacağı ücret seviyesine çıkartılması için fiili mücadele yürütür.
6. Kıdem Tazminatı Fonu işverenin sorumluluğudur, ödenmesinde karşılaşılan güçlüklerin faturası işçilere kesilemez. Fon uygulaması tazminat hakkının kaldırılması demektir; kabul edilemez. Kongremiz, Bölgesel Asgari Ücret, İstihdam Büroları vb. esnek çalışmaya dönük ve kazanılmış işçi haklarını almaya yönelik girişimlere karşı, sadece bugünkü kazanımlarımızı korumak için değil, işçi sınıfının bir hakkının korunması ve çocuklarımızın geleceği için kararlı mücadele yürütür.
7. Toplu iş sözleşmesi ve grev haktır. Kongremiz, bu hakkın önündeki tüm yasal engellerin kaldırılması için; grev çadırından grev ertelenmesine, grev kapsamında olan işyeri ve ayrımına kadar tüm engellerin kaldırılması, kamu emekçilerine grevli toplusözleşme hakkının tanınması için mücadele eder.
8. Emekçileri farklı statü ve adlandırmayla bölen mevcut İş Yasası, “Devlet Memurları Yasası”; 4B, 4C gibi statüler; sözleşmeli çalışma biçimlerinin tamamı emekçileri bölmeye, örgütlenmesini zayıflatmaya yöneliktir. Kongremiz, aynı işyerinde çalışan her işçi ve emekçinin tek bir çatı altında örgütlenmesinin önündeki yasal engellerin kaldırılması, ortak örgütlenme deneyimini fiiliyatta uygulamak dahil, örgütlenme ve birleşik mücadele hedefiyle çalışmalarını sürdürür.
9. İş güvenliği, can güvenliğidir. İş cinayetlerini durdurmanın temel şartı, işçilerin çalışmama hakkının tanınmasıdır. Kongremiz, risk halinde tersaneler, madenler, inşaatlar başta olmak üzere, işçilerin işi bırakma hakkı için; iş güvenliği denetimini yapmayan irade ve ilgili kurumların da işveren kadar sorumlu sayılması için, caydırıcı olabilecek yasal önlemler için mücadele eder.

Halklara ve İnançlara, Özgürlük ve Eşitlik...
Kongremiz,
- Bu topraklarda yaşayan tüm halkların ve inançların toplumsal, kültürel ve tarihsel dokusuna karşı olan tekçi, inkarcı, imhacı ve asimilasyoncu şoven sisteme karşı; tüm halkların, kimliklerin, dillerin, kültürlerin, inançların eşit, özgür ve gönüllü ortak yaşamı için mücadele eder.
- Egemenlerin Ermeni, Rum, Süryani, Kürt, Laz, Yahudi, Çerkes, Arap, Roman, Pomak, Boşnak, Gürcü, Alevi, Türkmen, Pontos, Hemşin, Zaza, Azeri, Ezidi, Mahellemi, Nusayri, Çingene, Tatar gibi tüm halklara yönelik soykırım, katliam, inkar, dışlama, aşağılama, nefret söylemi, nefret suçu ve asimilasyon politikalarına karşı durur. 1915 Ermeni toplumu, Süryani toplumu ve 1938 Dersim toplumuna yönelik katliam/soykırım; 6-7 Eylül saldırıları, Varlık Vergisi, 1964 Rum sürgünü gibi tarihsel olayların bütün veçhe ve sonuçlarıyla aydınlatılması ve tarihle yüzleşmenin sağlanması ve yaşanan acıların paylaşılması için mücadele eder.
- İnançlar üzerindeki devlet tahakkümüne karşı, Aleviler, Hıristiyanlar, Museviler, Ezidiler, Ateistler, Deistler ve İslam’ın farklı yorumları gibi ezilen, dışlanan tüm inanç ve kültürel gruplar üzerindeki baskı, asimilasyon ve yasaklamaların kaldırılması için mücadele eder.
Kongremiz, bu topraklardaki tüm halkları ve inançlarını tanır ve bu doğrultuda:
1. Tüm halkların anadilinde eğitim hakkını ve bu eğitimi gerçekleştirecek maddi ve teknik tüm alt yapının anayasal güvence altına alınması; okulların kurulması, eğitimcilerin yetiştirilmesi, üniversitelerde bölümlerin açılması; kamu hizmetlerinin ve radyo-televizyon yayınlarının anadilde yapılabilmesi; Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne konan anadillere yönelik çekincenin kaldırılması için,
2. Farklı dillerde yayınlandığı için yasaklanmış tüm kitapların özgürce basılması, okunması, bütün kültür ve sanat eserlerinin sansürsüz olarak toplumun ulaşabileceği mecralara açılması için,
3. Başta devlet arşivleri olmak üzere tüm arşivlerin açılarak toplumsallaşması için,
4. Devletin dinini oluşturmak ve yaymak için kurulmuş asimilasyon aracı Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ve zorunlu din derslerinin kaldırılması için,
5. İnanç sembolleri üzerindeki her türlü baskıya son verilmesi için,
6. Devlet tarafından el konulmuş halklar ve inanç gruplarına ait tüm taşınmazların, mülklerin, ibadet yerlerinin gerçek sahiplerine iade edilmesi için,
7. Mübadele edilen, yerleşim yerleri değiştirilen, farklı dil ve kimliklerdeki bireylerin ve yerleşim yerlerinin asimilasyon politikalarıyla değiştirilen adlarının iadesi için,
8. Alevilerin eşit yurttaşlık haklarının kabulü, Cemevlerinin ve ayrımcılığa maruz kalan tüm ibadet yerlerinin yasal statüye kavuşturulması için,
9. Eğitim müfredatındaki tektipleştirici, asimilasyoncu, aşağılayıcı, yok sayıcı her türlü nefret söylemine karşı; çeşitli politikalarla halkların yaşam alanlarına ve kültürlerine ve kimliklerine yapılan tüm saldırılara karşı yerel meclislerde ve merkezi düzeyde kampanyalar, eylemler, çalıştaylar, sempozyumlar, festivaller ve etkinlikler düzenler, yayınlar çıkarır, kurs ve atölye faaliyetleri gerçekleştirir.

Bugünümüz ve Geleceğimiz İçin Mücadele Ediyoruz...
Kongre Gençliği;
1. Neo liberal ekonomi politikalarının üniversitedeki yansımalarına karşı mücadele ederken, YÖK`ün ortadan kaldırılması, eşit-parasız-bilimsel-anadilinde-nitelikli eğitim hakkının kazanılması ve bunların özerk demokratik üniversite modeli ile güvenceye alınmasını temel mücadelesi olarak görür.
2. Liselerdeki uyanışı bastırmak için okul idaresi ve polis işbirliği ile yapılan baskılara karşı durur. Zorunlu din dersine karşı verilen mücadeleyi; Kürt illerindeki Yatılı Bölge İlköğretim Okulları’nda sürdürülen asimilasyon politikalarına karşı mücadeleyi destekler. Okullarda militarist anlayışı öğreten, milli güvenlik derslerinin kaldırılması için çalışma yürütür. Liselilerin en genel taleplerinden olan sınavsız üniversite hakkı üzerinde önemle durur ve politikalar geliştirir.
3. Erkek egemen düzenin okullardaki yansıması olan müfredattaki cinsiyetçi, militarist ve milliyetçi dile karşı mücadele eder. LGBT bireylerin karşılaştıkları sorunlara ve ünivesitelerdeki başörtüsü yasağına karşı çalışma yürütür.
4. Barış mücadelesinin en ön saflarında yer alırken, askerlik kurumu üzerinden de tesis edilen erkek egemen devlet anlayışına ve bunun alt zemini olan zorunlu askerlik uygulamasına karşı mücadele eder. Savaşa güç taşımak istemeyen gençlerin vicdani ret mücadelesini destekler ve örgütler. Vicdani ret hakkının yasal güvenceye kavuşturulması için çabalar.
5. Anadilinde eğitim hakkını savunur. Kürt halkı ve coğrafyamızda yaşayan tüm halkların anadilinde eğitim mücadelesine destek sunar ve örgütler.
6. Gençliğin örgütlenme hakkının önünde bir engel olan 18 yaş sınırına karşı çıkar. Gençlerin sendika, demokratik kurumlar ve çeşitli öz örgütlülüklerdeki örgütlenme hakkını savunur. Kurumlara karşı yapılan saldırılara etkin bir şekilde karşı çıkar.

 
15-16 Ekim 2011, Ankara